Kıymetli Dostlar Ana-babaların
yavrularını Kur’ân ve Sünnet iklîminde yetiştirmeleri,
evlâtlarının mânevî hayâtının ziyân olmasını önlemek için
zarûrî bir vazîfedir. Bu, aynı zamanda bizim Kur’ân’a ve
Peygamber Efendimiz’e bağlılık ve muhabbettimizin de seviyesini
göstermektedir.
Toprak
üzerinde gezip dolaşırken, bir gün gelip de o çiğnenen
topraktan bir parça olacağımız gerçeğini kavrayıp, hayatımızı
bu kavrayışın ışığı altında tanzim edebilmemiz için, ancak
Kur’ân-ı Kerîm’in engin muhtevâsına îman ve muhabbet ile
eğilmemiz gerekmektedir.
Yavrularımızın
da hayat ve sonrasına dâir olgun bir görüş ufkuna sahip olmaları
için, evveliyetle anne-babalara vazife düşmektedir.
“Size
iki emânet bırakıyorum; Kitap ve Sünnet “Muvattâ,
Kader, 3)
Aziz Dostlar Bu
itibarla Kur’ân-ı Kerîm’le ülfetimizi artırmaya
çalışmalıyız. Bilhassa yavrularımızın tahsil hayâtında
umûmiyetle ihmâl edilegelen mânevî ve ahlâkî terbiye husûsunda
da ciddî bir gayret göstermeliyiz.
Zîrâ
çocuklarımıza bırakabileceğimiz en kıymetli mîras,Kur’ân ve
Sünnet kültürüdür. Çocuklarımıza Kur’ân’ın aşkla
yaşanması demek olan nebevî ahlâkı kazandırabilme gayretti
içinde olmalıyız.
Fânî istikbal kaygıları sebebiyle onların
ebedî istikbâlini hebâ etmemeliyiz.
Bu
bakımdan, şayet çocuklarımızı seviyorsak, onları her türlü
musîbetten korumak istiyorsak ve âhirette de onlarla birllikte
olmayı arzu ediyorsak, onların îmanlı bir şekilde yetişmeleri
için gayret göstermemiz şarttır.
Bu
gayretlerin nasıl bir uhrevî saâdet vesîlesi olduğunu, Cenâb-ı
Hak şöyle beyân etmektedir:
“Îmân
eden ve zürriyetleri de, îmanda kendilerine tâbî olanlar (var
ya)!
İşte Biz, onların nesillerini de kendilerine kattık. Onların
amellerinden de bir şey eksiltmedik…”Tûr,
21
Sevgili Dostlar Bu
ilâhî lutfa nâil olan mü’minlerle onların îmanlı
nesileri,âhirette de birlikte olacaklardır. Bu, Allah Teâlâ’nın
onlara,cennette çocuklarıyla beraber huzur içinde yaşamaları
için verdiği müstesnâ bir lutfudur. Böylece anne-babaların
sevinç ve saâdetleride tamamlanmış olur.
İşte
bu ilâhî lutfa nâiliyetin yolu,evlâtlarımızın Kur’ân ve
Sünnet iklîminde îmanlı nesiller olarak yetişmelerinden
geçmektedir. En mühim israfların başında gelen “insan
isrâfı”ndan
sakınmak için, evlâtlarımıza karşı vazîfelerimizi yerine
getirmek, hepimizin uhrevî mes’ûliyetidir.
Cenabı
hak çocuklarımızı kuran ve sünnet ikliminde çizgisinde
yetiştirmeyi büyütmeyi hayata hazırlamayı cümlemize nasip
eylesin inşallah
Hayırla
Kalın Allah'a Emanet Olun
Araştırmacı
İlahiyatçı Eğitimci Yazar
Salih
Kebapçı Twitter.com /@Salihkebapcii
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder