Yaşamış olduğumuz
dünya hayatı başlangıcı ve sonu olan bir hayattır. Bir gün yaşamış olduğumuz bu
dünya hayatından, ahiret hayatına yolculuğa çıkacağız. Bu fani dünya
hayatından, ebedi alem olan ahiret yurduna intikal edeceğiz. Hepimiz bir gün
musalla taşlarına getirileceğiz. Bugün nasıl bizler başkalarının cenazesine
iştirak ediyorsak, bir gün bizim de cenazemize iştirak edecekler. Hepimiz aynı
yolun yolcusuyuz. Gideceğimiz yer Rabb’imizin huzurudur. Tabii burada mühim
olan, ahiret hayatına hazırlık yapmak ve imanlı bir şekilde Rabb’imizin
huzuruna varabilmektir. Hayatın tek gerçeği vardır: Ölümdür. Ölümün; yaşı,
genci, ihtiyarı, büyüğü, küçüğü, çalışanı, emeklisi, çocuğu, bebeği, yoktur. Hepimizin
millet olarak, ümmet olarak unuttuğu bir gerçektir ölüm. Yüce Rabb’imizin
Kuran-ı Kerim’de