Muhterem Kardeşlerim Cenâb-ı Hak, evlenen insanlara maddî yönden rahatlık lutfettiği gibi
muhabbet, ülfet ve gözül zenginliği de ihsân eder ve kazandıkları yeni
akrabalarla onların içtimâî çevrelerini genişletir. İslâm evliliğe çok
ehemmiyet verir. Yüce Rabbimiz nikâha teşvik etmek üzere şöyle buyurur
“İçinizden bekâr olanları, köle ve câriyelerinizden nikâha müsait olanları evlendirin! Eğer fakir iseler, Allah Teâlâ lutfundan onları zenginleştirir. Çünkü Allah Teâlâ Vâsi‘ (rahmeti geniş olan ve) Alîm (her şeyi bilen)dir.”(Nûr, 32)
“İçinizden bekâr olanları, köle ve câriyelerinizden nikâha müsait olanları evlendirin! Eğer fakir iseler, Allah Teâlâ lutfundan onları zenginleştirir. Çünkü Allah Teâlâ Vâsi‘ (rahmeti geniş olan ve) Alîm (her şeyi bilen)dir.”(Nûr, 32)
NEDEN EVLENMELİYİZ?
Kıymetli Dostlar Cenâb-ı Hak, evlenen
insanlara maddî yönden rahatlık lutfettiği gibi muhabbet, ülfet ve gözül
zenginliği de ihsân eder ve kazandıkları yeni akrabalarla onların içtimâî
çevrelerini genişletir.
Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz de evlileri kollar, onlara
elinden gelen yardımı yapardı. Kendisine ganimet malları gelince, hemen gününde
dağıtır, evliye iki hisse, bekâra bir hisse verirdi. (Ebû Dâvûd, Harâc,
14/2953)
Rasûlullah (s.a.v) evliliğe teşvik ederek şöyle buyurmuştur
Rasûlullah (s.a.v) evliliğe teşvik ederek şöyle buyurmuştur
“İçinizden evlenmeye gücü yetenler
evlensinler. Çünkü evlilik gözü haramlardan ve iffeti zinâdan en iyi muhafaza
eden bir vâsıtadır.” (Buhârî, Savm, 10)
“Nikâh benim sünnetimdendir. Kim benim sünnetimle amel etmezse
benden değildir. Evleniniz! Zira ben, diğer ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla
iftihar edeceğim. Kimin maddî imkânı varsa hemen evlensin. Kim maddî imkân
bulamazsa oruç tutsun. Çünkü oruç, onun için kalkandır, şehvetini kırarak
kendisini günahlara karşı korur.” (İbn-i Mâce, Nikâh, 1)
Ümmetini her hususta îtidâle dâvet ederken de
şöyle buyurmuştur:
“Dikkat edin vallahi ben sizin Allah’tan en çok korkanınız ve O’na
karşı en fazla takvâ sahibi olanınızım. Fakat ben bazen oruç tutuyor bazen
tutmuyorum. Gece hem namaz kılıyor hem de uyuyorum. Kadınlarla da evleniyorum.
Benim sünnetimden yüz çeviren kimse benden değildir.” (Buhârî, Nikâh, 1;
Müslim, Nikâh, 5. Ayrıca bk. Nesâî, Nikâh 4)
Rasûlullah (s.a.v) vakti gelen gençleri
evlendirmeye ve bunlar arasında arabuluculuk yapmaya teşvik ederek şöyle
buyurur:
“Dini ve ahlâkı hoşunuza giden birisi size gelip kız talep ederse
onu evlendirin! Böyle yapmazsanız, yeryüzünde fitne ve geniş bir fesad çıkar.”
(Tirmizî, Nikâh, 3/1084)
“Ey Ali! Şu üç şeyi sakın geciktirme: Vakti gelince namazı,
hazırlandığında cenâzeyi, dengini bulduğunda bekâr veya dul kadını
evlendirmeyi.” (Tirmizî, Salât, 13/171; Ahmed, I, 105)
“En hayırlı şefaatlerden biri, evlenecek iki kişinin arasında
yardımcı olmaktır.” (İbn-i Mâce, Nikâh, 49)
İMKANI VARKEN EVLENMEYEN KİMSENİN HÜKMÜ
Değerli Kardeşlerim Efendimiz (s.a.v) imkânı
varken evlenmeyen bir sahâbîye şöyle buyurmuştur
“–İmkânın varken evlenmiyorsan o hâlde sen
şeytanların kardeşlerindensin. Eğer sen hristiyanlar içinde olsaydın, onların
ruhbanlarından olurdun. Bizim sünnetimiz evlenmektir. En şerlileriniz
bekârlarınızdır, ölülerinizin en şerlileri de bekâr olarak ölenlerdir. Şeytanla
mı gönül eğlendiriyorsunuz?
Şeytanın, sâlih kişilere karşı, kadınlardan daha
tesirli bir silahı yoktur. Ancak evliler bunun dışındadır. Onlar temizdirler,
müstehcen söz ve fiillerden uzaktırlar. Ey Akkâf! Yazıklar olsun sana! Kadınlar
Eyyûb, Dâvûd, Yusuf ve Kürsüf ile uğraşmış, onlar için imtihan vâsıtası olmuşlardır”
buyurdu.
Bunun üzerine Bişr bin Atiyye:
Bunun üzerine Bişr bin Atiyye:
“–Kürsüf kimdir
ey Allah’ın Rasûlü?” diye sordu. Rasûlullah (s.a.v):
“–Deniz sahillerinin birinde gündüzleri oruç
tutup geceleri namaz kılarak üç yüz sene Allah’a ibadet eden bir kişiydi. Bu
zât, âşık olduğu bir kadın yüzünden Allah’ı inkâr etti, küfre düştü ve yapmakta
olduğu ibadeti terk etti.
Sonra Allah, kendisinde bulunan bazı güzel hasletler
sebebiyle onu eski hâline çevirdi ve tevbesini kabul buyurdu. Yazıklar olsun
sana ey Akkâf! Evlen, yoksa ortada kalan şaşkınlardan olursun!” buyurdu
(Ahmed, V, 163-164; Beyhâkî, Şuâbü’l-İman, IV, 381-382)
(Ahmed, V, 163-164; Beyhâkî, Şuâbü’l-İman, IV, 381-382)
Aziz Dostlar Gerek kadının gerekse erkeğin
birbirinden üstün tarafları vardır. Her iki tarafın üstün meziyetleri âile
çatısı altında birleştirilir ve böylece âilenin hem ihtiyaçları hem de saadeti
temin edilmiş olur.
HAYIRLA KALIN ALLAH’A EMANET OLUN
ALLAH YAR
VE YARDIMCINIZ OLSUN
ALLAH’IN SELAMI RAHMETİ BEREKETİ
MAĞFİRETİ ÜZERİNİZE OLSUN
İŞİNİZ MÜBAREK ÇALIŞMALARINIZ BEREKETLİ OLSUN
İŞİNİZ MÜBAREK ÇALIŞMALARINIZ BEREKETLİ OLSUN
ARAŞTIRMACI İLAHİYATÇI EĞİTİMCİ YAZAR SALİH
KEBAPÇI
Twitter.com @Salihkebapcii Salihkebap1@gmail.com