Muhterem
Kardeşlerim Şefaat Bir
insanın bir başkasından kendisi dışındaki birine faydalı
olmasını veya ondan bir zararı uzaklaştırmasını istemesidir.
Yardım etmek, bir başkasından yardım ve aracılık yapmasını
istemektir.
Şefaat;
terim olarak ise, âhiret gününde Resûlullah’ın, diğer
peygamberlerin ve kendilerine izin verilen sâlih kimselerin
mü’minlerin bağışlanmaları için Allah katında duâ ve
niyazda bulunmalarıdır
Efendimiz
her
Peygamberin kendisine has ve kabul olunan bir duâsının
bulunduğunu, kendisinin de bu duâsını âhirette ümmetine şefaat
etmek için ayırdığını bildirmiştir. Kıyamet günü hesabın
başlamasını uzun süre bekleyen insanlar sırasıyla Hazret-i
Âdem, Hazret-i Nuh, Hazret-i İbrahim, Hazret-i Mûsâ ve Hazret-i
Îsâ (a.s.) gibi Peygamberlerden şefaat ve yardım talebinde
bulunacaklardır.
Lâkin
o günün dehşetinden dolayı her peygamber, bir diğer peygamberi
işaret edecek, sonunda Hazret-i Îsâ (a.s.) insanları Hazret-i
Muhammed Mustafa’ya (s.a.v.) yönlendirecektir İnsanlar
Peygamber Efendimiz’e yönelecek, O da Allah’tan şefaat
talebinde bulunacak ve Allah Teâlâ, O’nun bu isteğini kabul
edecektir.(
Buhârî, Rikâk, 51)
Kıymetli
Dostlar Kur’ân ve Sünnet’te, Peygamber Efendimiz’den şefaat
istemeyi yasaklayan herhangi bir nas varid olmamıştır. Nitekim
Ashâb-ı Kirâm da, Peygamber Efendimiz’den şefaat isterlerdi.
Mülkün tek sahibi Allah’tır. Bu mülkten dilediğini dilediğine
verir, dilediğinden alır. Dolayısıyla, kıyamet günü dilediğine
şefaat izni de verebilir.
Kuranı
kerimde bir çok ayeti kerime mevcuttur (Zümer,
44) (Meryem, 87) (Zuhruf, 86) Nasıl
ki Allah Teâlâ, dilediğini dilediğine vermekte, nasıl ki izzeti
Resûlü’ne ve mü’minlere vermekte; şefaat de tamamen kendisine
âit olmasına rağmen onu peygamberlerine, sâlih kullarına, hatta
mânen mütevâtir hadislerin beyanına göre bütün mü’minlere
vermektedir.
Değerli
Dostlar Kıyamette şefaatin fayda vermeyeceğini bildiren âyet-i
kerimelerden şu iki husus anlaşılmaktadır
Şefaat
müşriklere
ve
kâfirlere
fayda
vermeyecektir.
Müşrikler,
ehl-i kitap ve
Müslümanlardan bazı bidʻatçiler,
tıpkı bir insanın diğerine aracı olması gibi, bazılarının
Allah’ın izni dışında şefaat edebileceğini zannederler.
Onlar, şefaatine müracaat edilen kişinin, Allah’ın yanında bir
hatırı olduğunu, Allah’ın hiçbir şekilde bu aracının
hatırını geri çeviremeyip talebini ister istemez yerine getirmek
zorunda kaldığını düşünürler. İşte âyet-i kerimeler bu
düşünceyi ortadan kaldırmaktadır.
Birçok
âyet-i kerimede Allah Teâlâ’nın izin verdiği kişilerin şefaat
edebileceği açıkça ifade edilmiştir.
(Bakara,
255) (Yûnus, 3) (Sebe’, 23) (Tâ-hâ, 109) (Necm, 26)
KİMLERE
ŞEFAAT ETME HAKKI VERİLECEK?
Allah
Teâlâ şefaat salâhiyetini
1-
Peygamberlere
2-
Meleklere
3-
Âlimlere
4-
Şehitlere
5-
Sâlih mü’minlere
6-
Çocuklara
7-
Cennet ehlinden münâsip gördüğü bazı kişilere verecek,
onlar da yakınlarına şefaat edeceklerdir.
Aziz
Dostlar âhirette şefâatın olacağı Kitap ve sünnetle sabittir
Peygamber, velî, şehit ve bildikleri ile amel eden imanlı âlimler
ve kâmil mü’minler gibi Allah’ın müsaade ettiği, rızasına
mazhar olmuş, nezdinde bir değer ve yakınlığa erişmiş
kimselere şefâat etme izni verilebilecektir.
(Bakara,
255; Yûnus, 3; Meryem, 87; Tâhâ, 109; Zuhruf, 86; Necm, 26)
Peygamberler
ve diğer şefâatçıların şefâatları, Allah’ın râzı
olacağı ve haklarında şefâat edilmeye izin verdiği kimseler
hakkında olacaktır.
(Enbiyâ,
27-28; Duhân, 41-42; Buharî, Cihad, 189; Müslim, İmare, 6)
Kâfirler
için şefâat kapıları kapalıdır. (
Bakara, 48, 123, 254; Nisâ, 116; A’râf, 53; Mü’min, 18; Secde,
4; Zümer, 44; el-Müddessir, 48; İnfitâr, 19)
Peygamberler
bile kâfirlere şefâat edemeyeceklerdir. Kâfirler
layık oldukları cezâlarını çekeceklerdir. Hz. İbrahim’in
âhirette babası ile karşılaştığında-onun için hiçbir
şefâatta bulunamaması, Allah’tan “Kâfirlere ben cenneti haram
kıldım” cevabını alması da buna delâlet eder.
(Buharî,
Tefsir, Sûre 26, Buharî, Enbiya, 8; Tefsir, Sûre 6; Rikak, 45, 53;
Müslim, Fadail, 9)
Âhirette
peygamberlerin hepsine mü’minlere şefâat etme hakkı
tanınmıştır.
(Buhârî,
Rikak, 45; Tevhid, 33; Müslim, İman, 81; Ebû Dâvûd, Cihâd, 26;
Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 94 vd. 325, V, 43; Tirmizî, II, 66).
Her
Peygamber kendi ümmetine şefâat edecektir. (Buhârî,
Tefsir, 18)
Efendimiz,
hadislerinde büyük günah işleyenler de dahil mü’minlerin,
şefâatına nail olacaklarını ifade buyurmuşlardır. (Buhârî,
Rikak, 51; Ebû Dâvûd, es-Sünne, 20; Tirmizi, II, 66)
Efendimiz
şöyle buyurmuşlardır
“Şefaatim,
ümmetimden büyük günah işleyenleredir.” (Ebû
Dâvûd, Sünnet, 20-21/4739; Tirmizî, Kıyâmet, 11/2435-6; İbn-i
Mâce, Zühd, 37; Ahmed, III, 213 Sahîh)
Büyük
günah işlemeyenlerin zâten şefaate ihtiyaçları yoktur.
(Tirmizî, Kıyâmet, 11/2436)
Peygamberler
içinde ilk defa şefâat edecek ve şefâatı kabul olunacak
Peygamber, Allah Resûlü Efendimiz’dir. (Müslim,
Fadâil, 2)
Peygamber
Efendimiz’in şefâatıyla hesaba ve sorguya çekilmeden Cennet’e
girenler de olacaktır. (Buhârî, Tefsir, 18;
Müslim, İman, 84)
Cennet’te
derecelerin artırılması için ilk şefâat edecek Peygamber,
Resûlullah Efendimiz’dir. (Müslim, İman,
85)
Sevgili
Dostlar Kıyâmet günü Kur’ân şefaat edeceği gibi Kur’ân
ehli de şefaat edecektir. Resûlullah bunu şöyle haber verir
“Kim
Kur’ân’ı okur ve onu güzelce ezberler, helâlini helâl,
haramını haram kabul ederse, Allah bu sâyede o kimseyi Cennetine
koyar ve âilesinden cehenneme müstahak olmuş on kişiye şefaat
etme izni verir.”
(Tirmizî,
Fedâilü’l-Kur’ân, 13/2905; İbn-i Mâce, Mukaddime, 16; Ahmed,
I, 148)
Resûl-i
Ekrem, mahşer gününde şefaate lâyık olan kimselere şefaat
edecektir.
Hiçbir
peygamberin şefaate cesaret edemeyip sadece Efendimiz’in bu konuda
niyazda bulunması ve kendisine şefaat yetkisi verilmesi onun Allah
Teâlâ’nın yanındaki değerini göstermektedir.
Cenâb-ı
Hakk’ın, önce Resûl-i Ekrem’e değil de diğer peygamberlere
başvurmayı ilhâm etmesi, Peygamber aleyhisselâm’ın şefaat
yetkisini ve üstünlüğünü insanların daha iyi anlamaları
içindir.
Mahşerin,
kendisinden Allah’a sığınılacak kadar çetin ve dayanılamayacak
kadar korkunç bir yer olduğu anlaşılmaktadır.
ŞEFAATİN
KISIMLARI
Şefaat-i
Uzmâ – Makâm-ı Mahmûd
Bu,
Efendimiz’e has bir şefaattir ve bu hususta ona yaklaşabilen
başka biri yoktur. Efendimiz hesabın bir an evvel başlaması için
şefaat ederek mahşer meydanında uzun zamandır büyük sıkıntılar
içerisinde bekleyen insanları rahata kavuşturacaktır. Bu şefaat,
ilk insandan son insana kadar bütün insanlara şâmildir. Bu
şefaati inkâr eden kimse yoktur.
Yetmiş
bin insanın hesapsız cennete girmesi
Bu
da Efendimiz’e mahsus bir şefaat iznidir. Secdeye varıp uzun süre
Allah’ı hamd ettikten sonra kendisine bu şefaat izni
verilecektir. Cenâb-ı Hak o anda, daha evvel hiç bilmediği bir
hamd öğretecek, Efendimiz de o şekilde hamd edecektir.
Cehenneme
gidecek bazı kişilerin Cenâb-ı Hakk’ın izin vermesi ile şefaat
edilip kurtarılması
Burada
Efendimiz ile birlikte Allah’ın dilediği başka kimseler de
şefaat edeceklerdir. Ancak hiçbirinin şefaati Efendimiz’in
şefaatinin hâricine çıkamaz. Zîrâ Efendimiz “Şefîu’ş-Şüfeâ:
Şefaatçilerin Şefaatçisi”dir.
Cehenneme
atılan günahkârlara yapılan şefaat
Bu
hususta Efendimiz ile birlikte diğer peygamberler, melekler,
mü’minler de şefaat edeceklerdir. En son Cenâb-ı Hak, hiç
ameli olmadığı halde sadece îmân eden kimseleri cehennemden
çıkaracaktır.
Bazı
cehennem ehlinin azabının hafifletilmesi için şefaat.
Cennet
ehlinin derecelerini yükseltmek için şefaat
Dipnotlar
İshâk bin Râhûye,Müsned, I, 84/10; Beyhakî, el-Baʻs
ve’n-nüşûr,I, 336/609. Ahmed bin Hanbel, Müsned, I, 4; İbn-i
Hibbân, Sahîh, XIV, 394; Heysemî, X, 374.
Bir
hadisi şerif ile konumuzu noktalayalım inşallah
“Kıyamet
günü üç zümre şefaat eder: Peygamberler, sonra âlimler, sonra
da şehidler.”(İbn-i
Mâce, Zühd, 37)
Sevgili
Kardeşlerim Son zamanlarda kimi basın-yayın kanallarının da
“yoğun”
çabalarıyla;
eli kalem tutan, iki lâfı bir araya getirebilen, tartışma
üretmeye elverişli kimi insanlar, ekranlara çıkıp Peygamber
Efendimiz, hadislerin sahihliği, Sünnet, Kur’ân Müslümanlığı
vb. hususlarda ileri geri konuşup durmaktadırlar. Bu tip
münafıklara şarlatanlara itibar etmeyelim bu tipleri dinlemeyelim
prim vermeyelim
Allah
teala cümlemizi sevgili peygamberimiz hazreti muhammed mustafa
sallahu aleyhi ve sellem efendimizin şefaatına nail eylesin onun
şefaatından bizleri mahrum eylemesin efendimizin şefaatine layık
olabilmeyi de hepimize nasip eylesin inşallah
HAYIRLA
KALIN ALLAH'A EMANET OLUN
ARAŞTIRMACI
İLAHİYATÇI EĞİTİMCİ YAZAR SALİH KEBAPÇI
Twitter.com/@Salihkebapcii
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder