Sır saklamak bir irade imtihanıdır Bu imtihanı kazanmayan hayatta hiçbir imtihanı kazanamaz | Hazreti Ali

16 Ağustos 2019 Cuma

HAK GERÇEK ŞEFAAT


Muhterem Kardeşlerim Şefaat Bir insanın bir başkasından kendisi dışındaki birine faydalı olmasını veya ondan bir zararı uzaklaştırmasını istemesidir. Yardım etmek, bir başkasından yardım ve aracılık yapmasını istemektir.

Şefaat; terim olarak ise, âhiret gününde Resûlullah’ın, diğer peygamberlerin ve kendilerine izin verilen sâlih kimselerin mü’minlerin bağışlanmaları için Allah katında duâ ve niyazda bulunmalarıdır

Efendimiz her Peygamberin kendisine has ve kabul olunan bir duâsının bulunduğunu, kendisinin de bu duâsını âhirette ümmetine şefaat etmek için ayırdığını bildirmiştir. Kıyamet günü hesabın başlamasını uzun süre bekleyen insanlar sırasıyla Hazret-i Âdem, Hazret-i Nuh, Hazret-i İbrahim, Hazret-i Mûsâ ve Hazret-i Îsâ (a.s.) gibi Peygamberlerden şefaat ve yardım talebinde bulunacaklardır.

Lâkin o günün dehşetinden dolayı her peygamber, bir diğer peygamberi işaret edecek, sonunda Hazret-i Îsâ (a.s.) insanları Hazret-i Muhammed Mustafa’ya (s.a.v.) yönlendirecektir İnsanlar Peygamber Efendimiz’e yönelecek, O da Allah’tan şefaat talebinde bulunacak ve Allah Teâlâ, O’nun bu isteğini kabul edecektir.( Buhârî, Rikâk, 51)

Kıymetli Dostlar Kur’ân ve Sünnet’te, Peygamber Efendimiz’den şefaat istemeyi yasaklayan herhangi bir nas varid olmamıştır. Nitekim Ashâb-ı Kirâm da, Peygamber Efendimiz’den şefaat isterlerdi. Mülkün tek sahibi Allah’tır. Bu mülkten dilediğini dilediğine verir, dilediğinden alır. Dolayısıyla, kıyamet günü dilediğine şefaat izni de verebilir.

Kuranı kerimde bir çok ayeti kerime mevcuttur (Zümer, 44) (Meryem, 87) (Zuhruf, 86) Nasıl ki Allah Teâlâ, dilediğini dilediğine vermekte, nasıl ki izzeti Resûlü’ne ve mü’minlere vermekte; şefaat de tamamen kendisine âit olmasına rağmen onu peygamberlerine, sâlih kullarına, hatta mânen mütevâtir hadislerin beyanına göre bütün mü’minlere vermektedir.

Değerli Dostlar Kıyamette şefaatin fayda vermeyeceğini bildiren âyet-i kerimelerden şu iki husus anlaşılmaktadır

Şefaat müşriklere ve kâfirlere fayda vermeyecektir.

Müşrikler, ehl-i kitap ve Müslümanlardan bazı bidʻatçiler, tıpkı bir insanın diğerine aracı olması gibi, bazılarının Allah’ın izni dışında şefaat edebileceğini zannederler. Onlar, şefaatine müracaat edilen kişinin, Allah’ın yanında bir hatırı olduğunu, Allah’ın hiçbir şekilde bu aracının hatırını geri çeviremeyip talebini ister istemez yerine getirmek zorunda kaldığını düşünürler. İşte âyet-i kerimeler bu düşünceyi ortadan kaldırmaktadır.

Birçok âyet-i kerimede Allah Teâlâ’nın izin verdiği kişilerin şefaat edebileceği açıkça ifade edilmiştir.

(Bakara, 255) (Yûnus, 3) (Sebe’, 23) (Tâ-hâ, 109) (Necm, 26)

KİMLERE ŞEFAAT ETME HAKKI VERİLECEK?

Allah Teâlâ şefaat salâhiyetini

1- Peygamberlere

2- Meleklere

3- Âlimlere

4- Şehitlere

5- Sâlih mü’minlere

6- Çocuklara

7- Cennet ehlinden münâsip gördüğü bazı kişilere verecek, onlar da yakınlarına şefaat edeceklerdir.

Aziz Dostlar âhirette şefâatın olacağı Kitap ve sünnetle sabittir Peygamber, velî, şehit ve bildikleri ile amel eden imanlı âlimler ve kâmil mü’minler gibi Allah’ın müsaade ettiği, rızasına mazhar olmuş, nezdinde bir değer ve yakınlığa erişmiş kimselere şefâat etme izni verilebilecektir.

(Bakara, 255; Yûnus, 3; Meryem, 87; Tâhâ, 109; Zuhruf, 86; Necm, 26)

Peygamberler ve diğer şefâatçıların şefâatları, Allah’ın râzı olacağı ve haklarında şefâat edilmeye izin verdiği kimseler hakkında olacaktır.

(Enbiyâ, 27-28; Duhân, 41-42; Buharî, Cihad, 189; Müslim, İmare, 6)

Kâfirler için şefâat kapıları kapalıdır. ( Bakara, 48, 123, 254; Nisâ, 116; A’râf, 53; Mü’min, 18; Secde, 4; Zümer, 44; el-Müddessir, 48; İnfitâr, 19)

Peygamberler bile kâfirlere şefâat edemeyeceklerdir. Kâfirler layık oldukları cezâlarını çekeceklerdir. Hz. İbrahim’in âhirette babası ile karşılaştığında-onun için hiçbir şefâatta bulunamaması, Allah’tan “Kâfirlere ben cenneti haram kıldım” cevabını alması da buna delâlet eder.

(Buharî, Tefsir, Sûre 26, Buharî, Enbiya, 8; Tefsir, Sûre 6; Rikak, 45, 53; Müslim, Fadail, 9)

Âhirette peygamberlerin hepsine mü’minlere şefâat etme hakkı tanınmıştır.

(Buhârî, Rikak, 45; Tevhid, 33; Müslim, İman, 81; Ebû Dâvûd, Cihâd, 26; Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 94 vd. 325, V, 43; Tirmizî, II, 66).

Her Peygamber kendi ümmetine şefâat edecektir. (Buhârî, Tefsir, 18)

Efendimiz, hadislerinde büyük günah işleyenler de dahil mü’minlerin, şefâatına nail olacaklarını ifade buyurmuşlardır. (Buhârî, Rikak, 51; Ebû Dâvûd, es-Sünne, 20; Tirmizi, II, 66)

Efendimiz şöyle buyurmuşlardır

Şefaatim, ümmetimden büyük günah işleyenleredir.” (Ebû Dâvûd, Sünnet, 20-21/4739; Tirmizî, Kıyâmet, 11/2435-6; İbn-i Mâce, Zühd, 37; Ahmed, III, 213 Sahîh)

Büyük günah işlemeyenlerin zâten şefaate ihtiyaçları yoktur. (Tirmizî, Kıyâmet, 11/2436)

Peygamberler içinde ilk defa şefâat edecek ve şefâatı kabul olunacak Peygamber, Allah Resûlü Efendimiz’dir. (Müslim, Fadâil, 2)

Peygamber Efendimiz’in şefâatıyla hesaba ve sorguya çekilmeden Cennet’e girenler de olacaktır. (Buhârî, Tefsir, 18; Müslim, İman, 84)

Cennet’te derecelerin artırılması için ilk şefâat edecek Peygamber, Resûlullah Efendimiz’dir. (Müslim, İman, 85)

Sevgili Dostlar Kıyâmet günü Kur’ân şefaat edeceği gibi Kur’ân ehli de şefaat edecektir. Resûlullah bunu şöyle haber verir

Kim Kur’ân’ı okur ve onu güzelce ezberler, helâlini helâl, haramını haram kabul ederse, Allah bu sâyede o kimseyi Cennetine koyar ve âilesinden cehenneme müstahak olmuş on kişiye şefaat etme izni verir.”

(Tirmizî, Fedâilü’l-Kur’ân, 13/2905; İbn-i Mâce, Mukaddime, 16; Ahmed, I, 148)

Resûl-i Ekrem, mahşer gününde şefaate lâyık olan kimselere şefaat edecektir.

Hiçbir peygamberin şefaate cesaret edemeyip sadece Efendimiz’in bu konuda niyazda bulunması ve kendisine şefaat yetkisi verilmesi onun Allah Teâlâ’nın yanındaki değerini göstermektedir.

Cenâb-ı Hakk’ın, önce Resûl-i Ekrem’e değil de diğer peygamberlere başvurmayı ilhâm etmesi, Peygamber aleyhisselâm’ın şefaat yetkisini ve üstünlüğünü insanların daha iyi anlamaları içindir.

Mahşerin, kendisinden Allah’a sığınılacak kadar çetin ve dayanılamayacak kadar korkunç bir yer olduğu anlaşılmaktadır.

ŞEFAATİN KISIMLARI

Şefaat-i Uzmâ – Makâm-ı Mahmûd

Bu, Efendimiz’e has bir şefaattir ve bu hususta ona yaklaşabilen başka biri yoktur. Efendimiz hesabın bir an evvel başlaması için şefaat ederek mahşer meydanında uzun zamandır büyük sıkıntılar içerisinde bekleyen insanları rahata kavuşturacaktır. Bu şefaat, ilk insandan son insana kadar bütün insanlara şâmildir. Bu şefaati inkâr eden kimse yoktur.

Yetmiş bin insanın hesapsız cennete girmesi

Bu da Efendimiz’e mahsus bir şefaat iznidir. Secdeye varıp uzun süre Allah’ı hamd ettikten sonra kendisine bu şefaat izni verilecektir. Cenâb-ı Hak o anda, daha evvel hiç bilmediği bir hamd öğretecek, Efendimiz de o şekilde hamd edecektir.

Cehenneme gidecek bazı kişilerin Cenâb-ı Hakk’ın izin vermesi ile şefaat edilip kurtarılması

Burada Efendimiz ile birlikte Allah’ın dilediği başka kimseler de şefaat edeceklerdir. Ancak hiçbirinin şefaati Efendimiz’in şefaatinin hâricine çıkamaz. Zîrâ Efendimiz “Şefîu’ş-Şüfeâ: Şefaatçilerin Şefaatçisi”dir.

Cehenneme atılan günahkârlara yapılan şefaat

Bu hususta Efendimiz ile birlikte diğer peygamberler, melekler, mü’minler de şefaat edeceklerdir. En son Cenâb-ı Hak, hiç ameli olmadığı halde sadece îmân eden kimseleri cehennemden çıkaracaktır.

Bazı cehennem ehlinin azabının hafifletilmesi için şefaat.

Cennet ehlinin derecelerini yükseltmek için şefaat

Dipnotlar İshâk bin Râhûye,Müsned, I, 84/10; Beyhakî, el-Baʻs ve’n-nüşûr,I, 336/609. Ahmed bin Hanbel, Müsned, I, 4; İbn-i Hibbân, Sahîh, XIV, 394; Heysemî, X, 374.

Bir hadisi şerif ile konumuzu noktalayalım inşallah

Kıyamet günü üç zümre şefaat eder: Peygamberler, sonra âlimler, sonra da şehidler.”(İbn-i Mâce, Zühd, 37)

Sevgili Kardeşlerim Son zamanlarda kimi basın-yayın kanallarının da “yoğun” çabalarıyla; eli kalem tutan, iki lâfı bir araya getirebilen, tartışma üretmeye elverişli kimi insanlar, ekranlara çıkıp Peygamber Efendimiz, hadislerin sahihliği, Sünnet, Kur’ân Müslümanlığı vb. hususlarda ileri geri konuşup durmaktadırlar. Bu tip münafıklara şarlatanlara itibar etmeyelim bu tipleri dinlemeyelim prim vermeyelim

Allah teala cümlemizi sevgili peygamberimiz hazreti muhammed mustafa sallahu aleyhi ve sellem efendimizin şefaatına nail eylesin onun şefaatından bizleri mahrum eylemesin efendimizin şefaatine layık olabilmeyi de hepimize nasip eylesin inşallah

HAYIRLA KALIN ALLAH'A EMANET OLUN

ARAŞTIRMACI İLAHİYATÇI EĞİTİMCİ YAZAR SALİH KEBAPÇI

Twitter.com/@Salihkebapcii

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Görüntüleme Sayısı