Kıymetli
Dostlar Milletler âilelerden oluşur. Âilenin sağlam olması
geleceğin teminâtıdır. Âilelerin cevheri olan evlatları
yetiştirenler ise annelerdir.
Anne;
geleceğin teminatı, milletlerin umut ışığıdır. Anne, aydınlık
yarınların müjdecisidir. Ama maalesef bugün anne ihmal edilmiş,
lâyık olduğu yüce mevkiinden indirilmiş, fıtrî hasletleri
sömürülmüş ve en aşağı derekelere düşürülmüştür.
Aslında
her anne bir şefkat kahramanıdır! Duyguların incesi, sevgilerin
engini, merhametlerin en samimisi onda toplanmıştır. O anne, âdeta
kendisinden bir parça olan yavrusu için her türlü fedakârlığa
katlanan, farklı acılara göğüs geren bir koruyucu kalkandır.
Anne,
sevgi ve şefkat âbidesidir
Annenin
sevgisi karşılıksız ve pazarlıksızdır. Dünyada insanlığın
ulaşabileceği en yüksek duygu, annelere lütfedilmiştir. Kâinatın
mutlak sahibinin, topyekûn insanlığa en güzel ikrâmıdır
anneler
Anneler;
başlara taç, gönüllere ilaçtır.
Değerli
Kardeşlerim İslam Dîni, bir anne olarak kadının değerini yüce
bir mevkie oturtmuştur. Yüce Kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’de;
ana-baba hakkı, ana babaya gereken hürmet, saygı, itaat, şefkat,
annenin fedâkârlıkları, evlâdını dünyaya getirmek için
katlandığı eziyetler, büyüme devresinde çocuğuna gösterdiği
şefkat ve ihtimam gibi hususlar özellikle zikredilir.
Aziz
Dostlar Hanımlar, ince fikirli, zarif ve hassastırlar. Erkeklere
oranla daha yumuşak mizaçlıdırlar. Kadının fıtratında mevcut
en yüce duygulardan biridir annelik Annelik, tam mânâsıyla
kadının duygularının kemâle ermesidir. Annelik yürek işidir.
Anne,
yüreğimizde tesirini ömür boyu hissettiğimiz tek varlıktır.
Sevgili
Dostlar Kadınların en şerefli ve saadetli dönemi annelik
dönemidir. Anne olmak, zor görevler ve mesuliyetler yüklenmek
demektir.
Bu
kutsî vazifeler annelere dünyada mutluluk, âhirette mükâfat
kazandırır. Anneler bu duyarlılığın ehemmiyetini idrak
etmelidir.
Anne,
âilede gerçek huzur ve saadeti sağlamada temel unsurdur. Yine o,
evde uzlaştırıcı ve birleştirici konumdadır. Babayla çocukların
iletişiminde ya da kardeşler arası uyum ve problemlerin çözümünde
anne etkin rol üstlenir.
Faziletlerle
donanmış bir annede; maddî zorluklar, para ve mal endişesi, geçim
sıkıntısı, gelecek kaygısı gibi maddî kaygılar yerine; ebedî
saadetini kaybetme endişesi ön plandadır.
Ferâset
sahibi anneler, dünyadaki sıkıntıların geçici olduğunun
farkındadır. Onlar, çocuklarının ve âilelerinin ebedî
saadetini kazanmanın derdine düşmüştür.
Muhterem
Kardeşlerim Yaşadığımız devirde ilim ile gelen tahribat, yine
ilim yoluyla giderilebilir. Bugünkü eğitim sistemimiz, Batı
sistemlerine endeksli olduğundan, biz de onlar gibi düşünür,
hisseder ve yaşar olduk.
Oysa
bizi biz yapan değerler, o kültürden tamamen farklıdır. Bu
farklılıkta en önemli husus; dünya ve âhiret dengesidir.
Günümüzde, yabancı kaynaklı, öz değerlerimizin hiçe sayıldığı
bir ortam içinde yetişen evlatlarımızı gördükçe, annelerin,
çocuk eğitiminde ne denli büyük bir rol üstlenmeleri gerektiğini
daha net bir biçimde kavrayabiliyoruz.
Açılan
yaraların sarılmasında açıkların kapatılmasında, idrakli,
bilinçli rol üstlenen annelere her zamankinden daha çok
ihtiyacımız olduğu bir gerçektir.
Annelerin
aslî vazifelerinin başında çocuklarının terbiyesi gelir. Çocuk,
ilk terbiyeyi okulundan, sosyal çevresinden önce ana kucağında
alır. Dünyayı şekillendiren, toplumların yiğitlerini
yoğuran, şekillendiren, isimsiz, sessiz kahramandır anneler
Evlatlar,
merhamet ve şefkati, iman ve cesareti, hak ve hakikat mücadelesini,
mukaddesâtını, şanlı ve ibret alınacak geçmişini, İslâmî
şuur ve ahlâkının ilk örneklerini hep annelerden öğrenirler.
Çocuklar,
annelerin kopyalarıdır. Anneler ne kadar şahsiyetli, faziletli,
ahlâklı olursa çocuklar da o derece karakterli olur. Çocukların
karakter mayasının kaynağı annelerdir.
Ona
ilk sevgiyi, ilk acıma duygusunu, ilk vicdânî hisleri annesi
verir. Çocuğa “Yaratan”ı tanıtan, doğru yolu gösteren
annesidir. Eskiler; “İyi
evlatlar, iyi annelerin meyveleridir”, “Bir annenin güzel huylu
ve terbiyeli olması çocuğundan belli olur.”, “Bir milletin
büyükleri, süt veren anneler ve mektep hocalarıdır.”
demişlerdir.
Batılıların
da anneler ve çocukları ile ilgili güzel tespitleri vardır.
Meselâ, Jean Jacques Rousseau
“Şefkatin
en büyük âmili analardır. Hayatımdaki bütün hatalarım anne
terbiyesi görmeyişimden ileri gelir.”diyor.”
Psikolog
Watson’un
“-Çocukluk
hâli, işlenmemiş bir demire benzer, iyi bir sanatkârın elinde
ona, istenen şekil verilebilir.”sözü oldukça mânidardır.
“Her
çocuğun, zekâ pırlantalarını aksettiren, işlenmeye muhtaç ham
elmas parçası olduğunu düşünen öğretmenler, çocukta mevcut
olanı geliştirecek yegâne mekanizmalardır.”
Aziz
Dostlar Evinin mürebbiyesi, çocukların ilk eğitimcisi olan
anneler ellerinde bulunan elmasları, iyi işleyip, ahlâkî yönden
şekil verip, mâneviyatla biçimlendirerek topluma sunarlarsa o
toplumun yükselmemesi için bir sebep yoktur.
Zira
yeni yetişen nesle ruh veren, yön veren annedir. Anne olgun olursa
meyvesi de olgun olur, anne çürük olursa meyvesi de çürük olur.
Çünkü eğitim faaliyeti anne ile başlar.
İşte
bu sebeplerle annelerin, daha bebeklik döneminden başlayarak,
büyüme seyrinin her safhasında, çocuklarını tanımaya
çalışarak, mizaç ve kabiliyetlerini keşfetmeleri ve buna uygun
tarzda çocuklarını yetiştirmeleri gerekir.
Çocuk
fıtraten tertemiz ve günahsızdır. Onu iyiliklerle hayırla
donatmak anneye aittir. Fıtrat ve sâliha bir terbiyeci sayesinde,
çocuklar ileri yaşlarda îmânen olgunluğa ve kurtuluşa
erişirler.
Fakat
ne yazık ki annelerimizin, İslâmiyet’i hakkıyla bilmemelerinden
dolayı, kıymetli vakitlerini boş şeylerle israf ettiklerini
görüyoruz. Eğer anneler, hayırlı evlatlar yetiştirmek
istiyorlarsa bu gerçeğin farkında olmalılar.
Anneler
ellerindeki şişleri, tığları, dantelleri bir tarafa bırakmalı,
arkadaş toplantılarında, günlerde ya da televizyon dizileri
karşısında harcadıkları o kıymetli vakitlerini, kendi
çocuklarının eğitim ve terbiyesine tahsis etmeliler.
Eğer
anneler, çocuklarının dîni ve ahlâkî eğitime ihtiyaç duyduğu
ve şahsiyetinin şekillendiği dönemlerde onlara vakit
ayırmazlarsa, bir süre sonra iş işten geçmiş olacak ve ardından
şikâyetler, yakınmalar başlayacaktır.
Sevgili
anneler! İleride ah-vah edip dövünmek istemiyorsanız baştan
tedbirinizi alınız. Atalarımız, “Ağaç yaşken eğilir!”
şeklinde bu gerçeği ne güzel ifade etmişlerdir.
Cenabı
hak bütün annelerimizi anne adayı kardeşlerimizi çocuklarını
en güzelde yetiştirmeye terbiye etmeye hayırla donatmaya hem dünya
hayatında hem ahiret hayatında kalıcı amel defteri kapanmayacak
çocuklar evlatlar nesiller yetiştirmeye muvaffak eylesin inşallah
Hayırla
Kalın Allah'a Emanet Olun
Cenabı
Hak Yar Ve Yardımcınız Olsun
Allah'ın
Selamı Rahmeti Bereketi Mağfireti İkramı İhsanı Üzerinize
Olsun
Araştırmacı
İlahiyatçı Eğitimci Yazar Salih Kebapçı
Twitter.com/@Salihkebapcii
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder