Sır saklamak bir irade imtihanıdır Bu imtihanı kazanmayan hayatta hiçbir imtihanı kazanamaz | Hazreti Ali

3 Mart 2020 Salı

KULLUK YOLCULUĞUNDA HAYIR VE ŞERLE İMTİHAN


Kıymetli Dostlar Hayat baştan sona kulluk imtihanından ibarettir. İmtihan kulluk kalitesini ölçmedir. Bu ölçmede insanın iyilik ve kötülük karşısındaki tavrı esas alınır. İmtihanla kişilik ve karakter belirlenir. 

Fitne ve ibtila da     imtihan demektir. Madenler, cevher ve posa ayrılsın diye yüksek dereceli ateşe atılır. Böyle bir işlem yapılmadan cevherle curuf ayrılmaz. Bunun gibi insanlarda hayır ve şerle, hastalık ve sıhhatle, zenginlik ve fakirlikle, sıkıntı ve ferahlıkla, nimet ve musibetle imtihan edilir ki gerçek kimlik ve kaliteleri ortaya çıksın, böylece hem dünyada hem de ahirette lâyık oldukları konuma kavuşsunlar.

Yüce Mevlâ bu imtihan ve imtihan şekillerini çeşitli ayet-i kerimelerle açıklamıştır. Bir kaçını mealen yazalım inşallah

Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele. Bakara 155

Andolsun ki, mallarınız ve canlarınız konusunda imtihana çekileceksiniz Ali İmran 186

Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak hayır ile de şer ile de deniyoruz. Ancak bize döndürüleceksiniz. Enbiya 35

Bu zorlu kulluk imtihanı nimetlere karşı şükür, sıkıntı ve zorluklara karşı sabırla kazanılır. Şükür ve sabrı kuşanarak bu imtihanı kazanan mü’minin hali gıpta edilecek bir haldir. Hz. Peygamber (sav) bu durumu şöyle belirtiyor

Mü’minin durumu ne kadar da hoştur. Zira onun her hali kendisi için bir hayır sebebidir. Bu durum sadece mü’mine hastır. Nimete kavuşsa şükreder, bu onun için hayır olur. Başına bir bela gelse sabreder; bu da onun için hayır olur” Müslim, zühd 64

Aziz Dostlar Hayat sevinç ve üzüntü çizgisinde devam edip gider. Sevinilecek şeylerle karşılaşınca şımarmak, üzüntü sebepleriyle üzülüp ümitsizliğe kapılmak insanın tabiatındandır. Fakat olgun müminleri diğerlerinden ayıran en büyük özellik dengeli hareket etmek, ne şımarmak ne de ümitsizliğe kapılmaktır. Tezatlar içinde doğruyu bulmak, sıkıntılar içinde mutlu olabilmek, külfetler içinde boğulmadan, kötülüğe meyletmeden hayır üzere hayatı sürdürebilmek büyük bahtiyarlıktır. İnsanı bu bahtiyarlığa erdirecek olan ise güçlü bir imandır. İbadetler de düzgün ve dengeli bir hayata kavuşmanın önemli araçlarıdır.

Şüphesiz ki insan hırslı ve sabırsız olarak yaratılmıştır. Kendisine bir kötülük dokunduğunda feryat eder. Bir hayır dokunduğu zaman da cimrileşir, yoksula vermez. Ancak namaz kılıp, namazlarına devam edenler bunun dışındadır.”
Meâric 19-23

Başta namaz olmak üzere bütün ibadetler Allah’la kul arasında bir bağ ve iletişim aracıdır. Mevla ile bağını koparmayanlar her şeyin ondan geldiğini bilirler, hayır ve şerle daima imtihan edildiklerine inanarak bu imtihanı başarıyla geçmenin gayreti ve disiplini içinde olurlar.

Değerli Dostlar İnsanların bünye, rızık, güç-kuvvet, ilim, şekil, renk, soy-sop, mevki-makam vs. hususunda farklı konumda olmaları da ilahi hikmete mebnidir. Herkes her şeyle imtihan edilmektedir.

Sizi yeryüzünde halifeler yapan, verdiği şeylerle sizi denemek için birbirinize derece derece üstün kılan O’dur.”En’am, 165

Zengin şükürle, fakir sabırla, iktidar sahibi adaletle imtihan edilmektedir. Herkes kendi konumu ve sahip olduğu imkânlar nisbetinde sorumludur. Genelde müminlerin imtihanı daha ağırdır. Allah’ın rızasını kazanmak, cenneti hak etmek için ciddi testlerden geçmek gerekir.
İnsanlar, sadece ‘inandık’ demekle bırakılacaklarını ve imtihana çekilmeyeceklerini mi sandılar?”(Ankebût, 2)
(Ey mü’minler!) Allah pisi temizden ayırıncaya dek sizi bulunduğunuz hal üzere bırakacak değildir.”(Âl-i İmran, 179)
Üzüntü ve sevinç, bolluk ve darlık, kazanç ve kayıp karşısında insanlar farklı tutum sergilerler. Olaylara genellikle menfaat açısından bakarlar. Kara gün dostu değil, iyi gün dostudurlar. Alırken iyi verirken kötü olurlar. Bu tavır genellikle münafık tavrıdır.

Onlar sizi gözetlerler. Eğer Allah tarafından size bir zafer gelirse; biz de sizinle beraber değil miydik? derler. Eğer kâfirlerin zaferden bir payı olursa; biz size üstünlük sağlayıp, sizi mü’minlerden korumadık mı? Derler.” Nisâ, 141
İnsanlardan öylesi de vardır ki; Allah’a kıyıdan kenardan kulluk eder. Eğer kendisine bir hayır dokunursa gönlü onunla hoş olur. Şayet başına bir kötülük gelirse gerisin geri küfre döner. O, böylece dünyayı da âhireti de kaybetmiştir. İşte apaçık kayıp budur.” Hac, 11
Sevgili Dostlar İmtihanla müminlerin Allah katındaki dereceleri yükseliyor, münafıkların iç yüzleri ortaya çıkıyor. İmana gelmeleri için kâfirlere fırsat veriliyor.“Biz hangi memlekete peygamber göndermişsek, oranın halkını yalvarıp yakarsınlar diye mutlaka darlık ve sıkıntıya uğrattık. Sonra kötülüğün yerine iyilik getirdik de insanlar çoğaldılar ve babalarınız da darlığa uğramışlar ve bolluğa kavuşmuşlardı, dediler.” A’raf, 94-95
Sıkıntı ve darlığın inkâr ve günahlar sebebiyle geldiğini, kendilerinin imtihan edildiklerini kavrayamadılar, eskiden olduğu gibi bunun tabii bir hal olduğunu söylediler. Çünkü gerçeği idrak edecek bir idrake sahip değillerdi, gözleri kör, kalpleri mühürlüydü.Andolsun ki biz, firavun ailesini de öğüt alsınlar diye yıllarca kıtlık ve ürün eksikliği ile cezalandırdık.” A’raf, 130
Normalde hayır ve şerle imtihan, insanın manen ve maddeten yükselmesine, günahları terk etmesine, sabır ve şükür eğitimine vesile olur. Mühim olan bu imtihanın farkında olmaktır. Her şeyin Allah’tan geldiğine inanmak acıları tatlılaştırır, üzüntüleri sevince tebdil eder. Üzüntülerin kaynağı; darlık ve sıkıntıların Allah’tan geldiğine inanmamaktır. Her şey olaylara hangi gözle bakıldığına bağlıdır.
Erkek olsun, kadın olsun mü’min, Allah’a günahsız olarak kavuşuncaya kadar kendisinden, çoluk çocuğundan, malından belâ eksik olmaz.” Tirmizî, Zühd, 57
Allah, iyiliğini dilediği kulunun cezasını dünyada verir. Fenalığını dilediği kulunun cezasını da, kıyamet günü günahını yüklenip gelsin diye dünyada vermez. Mükâfatın büyüklüğü, belânın şiddetine göredir. Allah, sevdiği topluluğu belâya uğratır.” Tirmizi, Zühd, 57
Nimetlerle imtihan olmak, sıkıntılarla imtihan olmaktan daha zordur. Servet, şehvet ve şöhret karşısında dik durabilmek herkesin harcı değildir. Harplerin yıkamadığı ruhları zafer sarhoşluğu yıkar
İmtihanı kazanmanın formülü Nimete şükür musibete sabır Rabbim cümlemizi sabır ve şükür ehlinden eylesin inşallah
Hayırla Kalın Allah'a Emanet Olun
Araştırmacı İlahiyatçı Eğitimci Yazar Salih Kebapçı
Twitter.com/@Salihkebapcii

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Görüntüleme Sayısı