Kıymetli Dostlar İslâm hukukunda belirli akrabalarla evlenilmesi yasaklanmıştır. (Nisâ
4/22, 23) Kendileriyle evlenilmesi yasak olan bu kadınlara muharremât
denmektedir. Bu yasak bazı kereler devamlıdır; hiçbir hal ve durumda ortadan
kalkmaz. Bazen da bu yasak sürelidir; belli sürelerin geçmesi veya bazı
durumların gerçekleşmesi halinde bu kimselerle evlenilebilir.
A) EVLENİLMESİ CAİZ OLMAYANLAR
İslâm hukukunda devamlılık arzeden, yani
tarafların birbiriyle evlenmesine ebedî olarak engel olan sebeplerdir. Devamlı
evlenme engelleri üç grupta toplanır.
1- Kan Hısımlığı: Kan hısımlığı sebebiyle evlenilmesi yasak
olan akrabalar dört grupta toplanı 1. Usul (üst soy hısımları); 2. Fürû (alt
soy hısımları); 3. Ana babanın fürûu; 4. Dede ve ninenin sadece çocukları. Buna
göre kişinin kendi annesi, ninesi, kızı, kız torunları, kız yeğenleri veya
onların kızları, teyze ve halasıyla evlenmesi yasaktır.
2- Sıhrî Hısımlık: Evlenmeden doğan hısımlık sebebiyle
kendileriyle evlenilmesi yasak olanlar da keza dört gruptur. Usulün eşleri yani
üvey anne ve üvey nine. Üvey ninenin baba veya anne tarafından olması
farketmez. 2. Fürûun eşleri, yani gelinler. 3. Eşin usulü, yani kayınvâlide ve
eşin her iki taraftan nineleri. 4. Eşin fürûu, yani üvey kızlar veya bu durumda
olan kız torunlar. Ancak bu son grupta evlenme engelinin doğması için sadece
nikâh yetmemekte, evliliğin zifafla da fiilen başlaması gerekmektedir.
3- Süt Hısımlığı: Çocukla öz annesi dışında kendisine süt veren
kadın ve onun belirli derecedeki yakınları arasında meydana gelen hısımlıktır.
Süt hısımlığı miras hakkı doğurmazsa da bir evlenme engeli teşkil eder. Bu
gruptaki hısımlar da kendileriyle sürekli olarak evlenilmesi yasak olan
akrabalar grubunda yer alırlar. Bu yolla evlenilmesi yasak olan hısımlar
şunlardır:
Süt usul, yani sütanne, baba, sütnine ve dede. 2. Sütfürû, yani süt
çocuklar ve torunlar. 3. Sütanne ve babanın neseb ve sütten olan fürûu, yani
sütkardeşler ve onların çocukları. 4. Sütdede ve ninenin sadece çocukları ki
bunlar süthalalar ve sütteyzeler olmaktadır. 5. Eşin sütannesi ve ni- nesi. 6.
Eşin sütten olan kız çocukları ve kız torunları. Burada söz konusu olan koca
eşin süt çocuğu emzirirken evli bulunduğu koca değildir. O zaten süt usul
olarak yukarıda zikredildi. Buradaki koca sütanne ile daha sonra evlenmiş
bulunan kimsedir. Bu son durumda kız çocuk ve kız torunların yasak olabilmesi
için nikâh yetmeyip evliliğin zifafla fiilen başlaması da gerekmektedir. 7.
Sütbaba ve dedenin sütanne ve nine olmayan eşleri.
Sütanne ve nine süt usul olarak yukarıda zaten zikredildi. 8. Sütten olan
fürûun eşleri.
Hukukçuların çoğunluğuna göre çocuğun ilk iki
yaş içerisinde emdiği süt az olsun çok olsun süt hısımlığının meydana gelmesi
için yeterlidir. İmam Şâfiî ise süt hısımlığının oluşabilmesi için ilk iki yaş
içinde beş fâsılalı ve do- yurucu emişin şart olduğunu söylemektedir. İki
yaşından sonra emmiş olduğu süt müctehidlerin çoğuna göre bu
tür bir hısımlık ve evlenme yasağı doğurmaz.
b) KİMLER EVLENEMEZLER?
Ortadan kalkmaları mümkün olan, bu sebeple de
devamlı evlilik engeli oluşturmayan sebepler şunlardır:
1- Başkasının Eşi Olma: Evli olan veya boşanmış veya kocası ölmüş
olup da henüz iddet beklemekte bulunan kadınlarla evlenmek yasaktır.
2- İki Akraba ile Birden Evlenme: İslâm hukukunda bir erkeğin belirli şartlarla
birden fazla kadınla evlenmesi mümkündür. Lakin İslam dininde esas olan bir tek
kadınla evlenmek ve onunla ölünceye kadar yaşamaktır bir erkek iki yakın akraba
ile aynı anda evli ol Bu ilişkinin akrabalık ilişkisine zarar vereceği düşünülmüştür.
Bu yakınlığın ölçüsü iki kadından her birini ayrı ayrı erkek kabul edildiğinde
bunların birbirleriyle evlenemeyecek derecede yakın akraba olmalarıdır. Teyze
ile yeğen buna örnek gösterilebilir. Çünkü hangisi erkek kabul edilirse edilsin
diğeriyle evlenmesi hukuken mümkün değildir. Bu durumda bunların aynı kişinin
nikâhında birleşmeleri de söz konusu olamaz.
3- Üç Kere Boşanma: Bir erkek üç boşama ile boşamış olduğu
eşi ile tekrar evlenemez. Bakara sûresinin 227. âyetinde, “Boşanma iki keredir; sonra ya iyilikle tutmak veya güzel bir
biçimde bırakmak (gerekir)” buyurul- muştur. İslâm hukukunda kolay
boşanma usulü benimsendiğinden ve kocanın karısını tek taraflı bir irade
beyanıyla boşaması mümkün olduğundan bunun kötüye kullanılmasını önlemek için
üç boşama ile boşadığı eşiyle tekrar evlenememe gibi bir yasak getirilmiştir.
Bu durum boşayan eş için geçici bir evlenme engeli teşkil eder. Bu engelin
ortadan kalkması için kadının bir başkasıyla geçerli bir evlilik yapması, bu
evliliğin hileli olmaması ve zifaf ile fiilen başlaması daha sonra da boşanma
veya ölümle sona ermesi gerekmektedir. Bu durumda artık ilk koca dilerse
boşamış olduğu eşiyle onun da rızâsını alarak tekrar evlenebilir.
4- Din Farkı: Müslüman bir erkeğin Ehl-i kitap yani yahudi
ve hıristiyan olan bir kadınla evlenmesi yasaktır. Şayet iman ederse İslamı
seçerse evlenebilir Erkek asla kadının dinine geçemez Kur’ân-ı Kerîm’de, “Müşrik kadınlarla iman edinceye kadar evlenmeyin…” (Bakara 2/221)
buyurulmaktadır. Müşrik Allah’ın birliğine inanmayan, ona ortak koşan kimse
demektir. Yahudi ve hıristiyan kadınlarla evlenilebilir. (Mâide 5/5) Buna
mukabil müslüman bir kadının gayri müslim bir erkekle isterse bu erkek Ehl-i
kitap olsun evlenmesi dinen mümkün değildir.
İslâm hukukçuları bu konudaki
görüşlerinin Mâide sûresinin 5 ve Mümtehine sûresinin 10. âyetlerine
dayandırmaktadırlar. İslâm hukukçularının bu âyetleri gayri müslim erkeklerle
evlenmeyi yasaklayacak biçimde yorumlamaları, Ehl-i kitap da olsa başka bir din
mensubuyla evlenmenin kadının ve doğacak çocukların dinini menfi olarak
etkilemesi endişesine dayanmaktadır. Ancak tabiatıyla bu engeller geçicidir.
Gerek erkeğin gerekse kadının müslüman olarak bu engelleri bertaraf etme imkânı
her zaman vardır.
Muhterem Kardeşlerim yazı dizimize evliliğin
doğurduğu sonuçlar ve Mehir hususu ile bir sonraki yazımızda devam edelim İnşallah
HAYIRLA KALIN ALLAH’A EMANET OLUN GÜNÜNÜZ
MÜBAREK OLSUN
ARAŞTIRMACI İLAHİYATÇI EĞİTİMCİ YAZAR SALİH
KEBAPÇI
KAYNAK: Türkiye Diyanet Vakfı yayınları ilmihal cilt 2 İslam ve
Toplum