Kıymetli Dostlar Evlilikte aranacak ilk şart, “dindarlık”tır. Nitekim Allah Rasûlü
-sallâllâhu aleyhi ve sellem- de kızı Hazret-i Fâtıma -radıyallâhu anhâ-’yı
Hazret-i Ali radıyallâhu anh-’a nikâhlarken dindarlık ve güzel ahlâkın, maddî
imkânlardan daha önemli olduğunu bizzat yaşayarak göstermişlerdir.
24 Aralık 2017 Pazar
15 Aralık 2017 Cuma
Aziz Dostlar Evlilik öncesi denklikle ilgili
hususlar ne kadar dikkate alınırsa, bu mukaddes birlikteliğe o kadar sağlam
adımlarla girilmiş olacaktır, Allâh’ın izniyle“Dikkate almak” derken; bu konuda
bilinçli olup gerekli ön bilgileri elden geldiğince edinmeye çalışarak, bu
bilgiler ışığında bir rota çizmeyi kastediyorum. Bu ise, henüz ayağı yere tam
basmayan gençlerden daha çok, ebeveynlerin rehberlik etmesiyle gerçekleşebilir.
10 Aralık 2017 Pazar
6 Aralık 2017 Çarşamba
Muhterem Kardeşlerim Cenâb-ı Hak, evlenen insanlara maddî yönden rahatlık lutfettiği gibi
muhabbet, ülfet ve gözül zenginliği de ihsân eder ve kazandıkları yeni
akrabalarla onların içtimâî çevrelerini genişletir. İslâm evliliğe çok
ehemmiyet verir. Yüce Rabbimiz nikâha teşvik etmek üzere şöyle buyurur
29 Kasım 2017 Çarşamba
Kıymetli Dostlar İslam dinine göre evlilik, Kur’ân-ı Kerîm ve sünnet-i seniyye ile
tavsiye edilen bir ibâdettir. Yüce dinimiz İslâm, sadece “bir inançlar
bütünü” değildir. İslâm, ferdi ve sosyal hayatı kuşatan ilâhî bir sistemdir.
İslâm, sistemlerin içinde bir sistem değil, o hayata tatbik edilmesi gereken
yegâne ilâhî düzendir. Bu gerçeği böyle bilmeliyiz. Yani müslümanın her ânı,
müslümanca olmalıdır. Bu sebeple;Evlilik, insanlara nimet tarafı çok olan,
ilâhî bir ikramdır. Zira evlilik,
26 Kasım 2017 Pazar
Kıymetli Dostlar İslâm’a göre nikâh ve âile
müessesesi; nesil yetiştirmek, evlât terbiyesi, neslin muhâfazası ve insanlık
haysiyetinin korunması bakımından son derece lüzumlu ve vazgeçilmez bir
değerdir. İslâm bu değere o kadar ehemmiyet vermiştir ki, onu yok etmeye
kasteden çürük ve sefil münâsebetleri tamamen reddetmiş ve haram kılmıştır. Bu
itibarla “zinâ” fiilini, en ağır bir şekilde yasaklamış ve ona yaklaştıran
bütün kapıları da kapatmıştır. Zira o çirkin hâl; nikâhın zarâfet, nezâhet ve
meşrûiyetine çılgınca bir saldırış ve nesilleri yok eden acımasız bir
cinayettir. Nikâh gibi bir saâdet ve huzur dünyasını, fuhşun murdarlığına
değişmek kadar büyük bir gaflet, cehâlet ve ahmaklık olamaz.
24 Kasım 2017 Cuma
Kıymetli Dostlar Çağımızın en yaygın olan
eğitim kurumlarını muhafaza eden veliler ve onların ihtiyacına cevap vermek
için eğitim faaliyetlerinde bulunan öğretmenlerin ne kadar büyük bir salih amel
takdim ettiklerini her Müslümanın kabul etmesi kaçınılmazdır Öğretmenlik
mesleği sevgili peygamberimizin emaneti olan mukaddes bir görevdir bu görev
asla hafife alınamaz basite indirgenemez Çağımızda öğretmenlerimizin maalesef
eksikleri çok bu yazımızda bu konulara temas etmeye lisanımız döndüğü kadarıyla
arz etmeye çalışacağım İnşallah
22 Kasım 2017 Çarşamba
1-Yönetici
muteber (saygın ve güveniler) olmalıdır.
2-
Yönetici mutedil (ölçülü ve ılımlı) olmalıdır.
3-
Yönetici murtezim (kararlı) olmalıdır.
4-
Yönetici mutlif (bağışlayıcı) olmalıdır.
5-
Yönetici muvakkit (zamanının iyi kullanan) olmalıdır.
6-
Yönetici muvaffak (başarılı ) olmalıdır.
7-
Yönetici muzaffer (her güçlüğün üstesinden gelen) olmalıdır.
8-
Yönetici muceddit (yeniliğe açık) olmalıdır.
16 Kasım 2017 Perşembe
Kıymetli Dostlar Çocuklarımız birey olma
yolunda adım adım ilerlerken biz ebeveynler ile iletişim kurması onun en önemli
ihtiyaçlarından bir tanesidir Zaman zaman tek başına kalmak kuralların dışına
çıkmak size karşı gelmek istese de ebeveynlerin varlığı bir çocuğa güven verir
ona nasıl davrandığımız ise çocuklarımızın hem gelişiminde hem de geleceğinde
kilit rol oynar Müspet ve Menfi davranışlarımız çocuklarımızın karakterine
nasıl yansıdığını merak ediyorsanız yazımızın devamını okumalısınız
15 Kasım 2017 Çarşamba
Kıymetli
Dostlar Kocanın karısı üzerinde -mirası dışında- herhangi bir malî hakkı
bulunmamaktadır. Karı kocanın birbirlerine karşı sevgi ve saygı ile davranması
her iki tarafın birbirine karşı karşılıklı borçlarındandır. Kadının ev işlerini
yapması kocasına karşı bir borcu mudur soru-su dönemlere, sosyal yapıya,
kadının ev dışında çalışıp çalışmamasına göre çözümlenecek bir meseledir.
Burada bütün dönemlere, bütün bölgelere ve bütün ailelere yönelik değişmez bir
kuralın konması söz konusu değildir. Belki her dönemde ailenin, sosyal çevrenin
durumuna göre bunu belirlemek söz konusu olacaktır.
10 Kasım 2017 Cuma
Kıymetli Kardeşlerim Evlilik içinde kadının
her türlü normal masrafı kocaya aittir. Kur’ân-ı Kerîm’de (Talâk 65/6) ve Hz. Peygamber’in
hadislerinde nafakanın kocaya ait olduğu, erkeğin yediğinden karısına da
yedirmesi, giydiğinden giydirmesi açıkça belirtilmiştir. Kocanın karısının
nafakasını karşılamakla yükümlü olması için zengin olması gerekmediği gibi
kadının fakir olması da gerekmez. Kadın zengin de olsa masrafları kocaya
aittir.
5 Kasım 2017 Pazar
Geçerli bir evliliğin doğurduğu sonuçlar
derken bu evlilikten karı ve koca için doğacak hak ve borçlar kastedilmektedir.
Evlilikte eşlerin birbirlerine karşılıklı
sevgi, saygı ve sadakat borcunun olduğu muhakkaktır. Çocukların bakım ve
terbiyesi de eşlerin müşterek borçlarındandır.
Bunlar dışında karı ve kocanın evlilikten doğan birtakım hakları daha vardır ki hukuk düzeni daha çok bu haklar ve bunların ifası üzerinde durmaktadır. Tabiatıyla bir taraf için hak olan diğer taraf için borç teşkil etmektedir
Bunlar dışında karı ve kocanın evlilikten doğan birtakım hakları daha vardır ki hukuk düzeni daha çok bu haklar ve bunların ifası üzerinde durmaktadır. Tabiatıyla bir taraf için hak olan diğer taraf için borç teşkil etmektedir
27 Ekim 2017 Cuma
Kıymetli Dostlar İslâm hukukunda belirli akrabalarla evlenilmesi yasaklanmıştır. (Nisâ
4/22, 23) Kendileriyle evlenilmesi yasak olan bu kadınlara muharremât
denmektedir. Bu yasak bazı kereler devamlıdır; hiçbir hal ve durumda ortadan
kalkmaz. Bazen da bu yasak sürelidir; belli sürelerin geçmesi veya bazı
durumların gerçekleşmesi halinde bu kimselerle evlenilebilir.
22 Ekim 2017 Pazar
19 Ekim 2017 Perşembe
Sevgili Dostlar Hukuk dilinde velayet, başkaları adına onların rızâları aranmaksızın
hukukî işlemde bulunma yetkisini ifade eder. Aile hukukunda velayet eksik
ehliyetli ve ehliyetsizlerin bir yakını tarafından rızâları alınarak veya
alınmaksızın evlendirilme yetkisidir.
Özellikle Hanefîler’in dışındaki mezheplerde
kadınlar, bazı durumlarda rızâları aransa bile, ancak velileri aracılığıyla
evlenebildikleri için velâyetin bu alanda özel bir önemi vardır. Bu
mezhepler “Velisiz nikâh
olmaz” (Buhârî, “Nikâh”, 36; Ebû Dâvûd, “Nikâh”, 19; Tirmizî, 14,
17) hadisini ve benzeri hadisleri mutlak olarak değerlendirmekte ve her
durumdaki kadınların -rızâları alınsa bile sadece velileri aracılığıyla
evleneceklerini söylemektedirler.
13 Ekim 2017 Cuma
Değerli Kardeşlerim Evlenme unsur ve şartlardan birisine riayet edilmemesi durumunda
ihmal veya ihlâl edilen unsur ve şarta göre evliliğin ya tamamen veya bazı
yönleriyle geçersiz olması söz konusudur.
Unsurları, kuruluş (in‘ikad) ve geçerlilik
(sıhhat) şartları tamam olan evlilik hukuken geçerli (sahih) bir evliliktir.
Böyle bir evlilik karı-koca ilişkisinin helâl olması, mehir, nafaka,
evlilikten doğan sıhrî hısımlık ve mahremiyet (hürmet-i musâhere), neseb ve
karşılıklı mirasçılık gibi evliliğin bütün sonuçlarını doğurur. Unsurları ve
in‘ikad şartları tamam olup sıhhat şartlarında eksiklik olan evlilik fâsid
evliliktir. Bu tür evlilikte tarafların derhal ayrıl- maları gerekir. Fâsid
evlilik kendi başına herhangi bir sonuç doğurmaz. Ancak bu evlilikle birlikte
fiilî birleşme de (zifaf) vuku bulmuşsa bu evlilikten şu sonuçlar doğar:
10 Ekim 2017 Salı
8 Ekim 2017 Pazar
Değerli Dostlar Evlenmeyi diğer akidlerden ayıran özelliklerden bir tanesi bu akidden
önce bir hazırlık döneminin geçirilmesidir. Bütün toplumlarda taraflar nikâhın
kıyılmasından önce birbirleriyle bir evlenme arzusu ortaya koymakta, bilâhare
kısa veya uzun süren bir hazırlık dönemi geçirmekte ve ardından da evlenip bir
araya gelmektedir. Toplumumuzda bu hazırlık dönemi söz kesme ile başlamakta,
bunu nişanlanma izlemekte, evlilik daha sonra gelmektedir. Taraflar bu
süreç içinde birbirlerini daha iyi tanımakta, karşılıklı hediyeler alınıp verilmektedir.
5 Ekim 2017 Perşembe
Değerli Dostlar Evlenme karı koca arasında birlikte yaşamaya ve karşılıklı yardımlaşmaya
imkân veren ve taraflara karşılıklı hak ve ödevler yükleyen bir sözleşmedir Evlenme
akdi diğer akidlerden gerek yapılışı, gerek bu akde gelinceye kadar sürdürülen
hazırlıklar, gerekse bu akdin geçerli olabilmesi için maddî ve şeklî hukuk
açısından riayet edilmesi gereken şartlar bakımından ayrılmaktadır.
3 Ekim 2017 Salı
Aziz Dostlar İslam’a göre aile hayatı nasıl olmalıdır? İslam’da evliliğin hükmü
nedir? Dinimizde evliliğin önemi nedir? İslam’a göre evlenmenin şartları
nelerdir? Yazılarımızda bu suallerin yanıtlarını vermeye çalıştık İnşallah
Kur’ân-ı Kerîm, erkek ve kadının bu dünyadaki
yalnızlığının karşı cins ile giderildiğini belirtmektedir:
1 Ekim 2017 Pazar
Kıymetli Dostlar İnsan, fıtratı îcâbı bir âile kurmaya ve o âile içinde yaşamaya
muhtaçtır. Lâkin âile yuvasının huzur ve saâdeti için de, âile fertlerinin,
üzerlerine düşen hak ve vazifeleri bilmeleri ve bunlara uymaları zarûrîdir.
Baba,
hanımını ve çocuklarını en güzel şekilde terbiye edip ihtiyaçlarını helâlinden
temin ederek onları iki cihan saâdetine hazırlamalıdır. Evlâtlarına mal-mülk
mîrasından ziyâde, sağlam bir karakter ve şahsiyet mîrâsı bırakmalıdır.
30 Eylül 2017 Cumartesi
27 Eylül 2017 Çarşamba
Aziz Dostlar Bu eğitim üzerine yazımda
okullarımızda verilen daha doğrusu verilmeye çalışılan dini eğitimi ve
yeterliliğini işlemeye çalışacağım İnşallah
Sözlerimin ve yazımın başında okullarımızda
dini eğitimin verilmesinden okullara ders olarak konulmasından dolayı bir
ilahiyatçı ve eğitimci olarak sonuna kadar çok mutluyum hatta bu derslerin
artırılarak zorunlu hale getirilmesinden yana olduğumu da ifade etmek isterim
24 Eylül 2017 Pazar
Değerli Dostlar Bir evvelki yazımda
başladığım eğitim öğretimin önemine bu yazımda da eğitim öğretimin önemi üzerine devam edeceğim
İnşallah
Eğitim Öğretim sürecinde insanı etkileyen
çeşitli faktörler vardır İnsanın ilk eğitim ve öğretim yuvası kurumu ailedir
nitekim insanın kendisine lazım olan ve hayat boyunca unutmayacağı en mühim
bilgileri tecrübe yoluyla aile yuvasında öğrenir
21 Eylül 2017 Perşembe
Aziz Dostlar Geleceğimizin teminatı olan
yavrularımız evlatlarımız 18 Eylül pazartesi günü itibariyle yeni bir eğitim
öğretim yılına daha başladılar Cenabıhak yeni eğitim öğretim yılında tüm
öğrencilerimizi muvaffak eylesin zihin açıklığı nasip eylesin onları her türlü
kötülüklerden kötü alışkanlıklardan ve faydasız ilimden muhafaza eylesin İnşallah
17 Eylül 2017 Pazar
“Ümmetim on beş şeyi yapmaya başlayınca ona büyük belânın gelmesi vâcip
olur!”buyurmuşlardı.
Yanındakiler:
“–Ey Allâh’ın Rasûlü! Bunlar nelerdir?” diye
sordular.
Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz şöyle sıraladı:
“1. Ganimet (yani milli servet, fakir
fukaraya uğramadan sadece zengin ve mevki sahibi kimseler arasında) tedâvül eden bir metâ haline geldiği,
2. Emânet ganîmet gibi görülüp hıyânet edildiği,
3. Zekât, ibadet olarak görülmeyip büyük bir yük
ve angarya olarak görüldüğü,
4. Kişi, (gayr-i meşrû işlerde) kadınına itaat ettiği,
5. Kişi, annesine karşı itaatsizlikte bulunduğu,
6-7. Kişi, arkadaşına iyilikte bulunduğu hâlde
babasına kaba davrandığı,
8. Mescidlerde sesler yükseldiği (huşû
kaybolduğu),
9. Bir milletin idârecisi en alçakları olduğu,
10. Bir kişiye şerrinden korkularak hürmet
edildiği,
11. Çeşitli isimlerle îmâl edilen içkilerin
serbestçe içildiği,
12. İpek elbiselerin erkekler tarafından giyildiği,
13-14. (San’at,
bale, konser gibi çeşitli adlar altında; bar, gazino ve benzeri salonlarda ve
hatta televizyon ve filim gibi çeşitli vasıtalarla yaygın şekilde) şarkıcı kadınlar ve çalgı aletlerine alâka
arttığı;
15. Bu ümmetin sonradan gelen nesilleri, önceden
gelip geçenlere lânet ettiği zaman,
İşte o zaman artık
kızıl rüzgârı, yere batışı veya domuz ve maymunlara çevrilmeyi[1], zelzeleyi ve gökten taş yağmasını
bekleyin. Ondan sonra birbiri ardınca pek çok alâmetler zuhûr eder ve bunlar
ipi kopan eski bir gerdanlığın ard arda düşen taneleri gibi birbirini tâkip
ederler.”[2]
Dipnotlar: [1] Tirmizi,
Fiten 38/2210. [2] Tirmizi,
Fiten 38/2211.
Peygamber
Efendimiz -sallâllahu aleyhi ve sellem- biz ümmetine uyarıları günümüzde daha
çok önemini gösteriyor.
13 Eylül 2017 Çarşamba
Cuma günü
Müslümanların bayramıdır ve Peygamber Efendimiz’in (sallallahu aleyhi
vesellem) Cuma günü yapılması daha güzel olan özel bazı sünnetleri vardır. İşte
Cuma günü yapılması gereken bazı sünnetler
1)GUSÜL ABDESTİ ALMAK
Semüre radıyallahu
anh’den rivayet edildiğine göre
Resûlullah sallallahu
aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Her kim cuma
günü abdest alırsa ne iyi eder; hele boy abdesti alırsa, o daha
iyidir.” (Ebû Dâvûd, Tahâret 128; Tirmizî, Cum`a 5)
2)RUHEN VE BEDENEN CUMA’YA HAZIRLANMAK
VE GÜZEL KOKU SÜRMEK
Ebû Abdullah
Selmân el-Fârisî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre,
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Bir kimse cuma
günü gusül abdesti alır, elinden geldiği kadar temizlenir, ya kendi özel
kokusundan veya evinde bulunan güzel kokudan sürünür ve evinden çıkar, iki
kişinin arasına girmez, sonra üzerine farz olan namazı kılar, imam hutbe
okurken susup onu dinlerse, o cuma ile öteki cuma arasındaki günahları
bağışlanır.” (Buhârî, Cum’a 6, 19)
10 Eylül 2017 Pazar
Hayatta iken
sâlihlerle beraberlik ehemmiyetli olduğu gibi, kabirde de
onlara komşu olmak büyük bir ehemmiyet arz etmektedir. Bunu
Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve
sellem- şöyle ifâde buyurur:
“Ölülerinizi sâlih insanların arasına defnediniz.” (Deylemî, I,
102)
Bunlarla
birlikte komşuların ufak tefek eziyet ve sıkıntılarına da katlanmak
gerekir. Zîrâ Cenâb-ı Hakk’ın sevdiği kişilerden biri de, komşusunun eziyetlerine
Allah rızâsı için katlanan kimsedir. Allah Teâlâ onu, bir şekilde
komşusunun fenâlığından muhâfaza eder.
5 Eylül 2017 Salı
Allah
yolunda öldürülen Müslümanlara Şehit denir Şehitlik Allah katında mertebelerin
en yücesidir Şehitler Allah'ın ebedi Misafirleri’dir Şehitler Allah Resulünün
de komşularıdır Şehitler Kıyamet gününde peygamberlikten sonra en kıymetli
mertebenin sahibi olacaklardır Âhirette en büyük rütbenin peygamberlikten sonra
şehidlik olduğu belirtilmiştir. Şehitlik makamı unutmayalım ki herkese nasip
olmaz olmuyor Bunun içindir ki, şehitlerin bütün günah ve kusurları Allah
tarafından af edilmektedir Allah'ın huzuruna günahsız bir şekilde varırlar Şehitlikle
alakalı kuranı kerimde iki tane çokça duyduğumuz ayeti kerimeler vardır
bunlardan bir tanesi bakara 154 diğeri ali imran 169/170.ayetleri
30 Ağustos 2017 Çarşamba
HANGİ HAYVANLAR KURBAN OLARAK
KESİLEBİLİR?
Koyun,
keçi, sığır, manda ve deve. Dolayısıyla ancak bu hayvanlardan (veya türdeşleri)
kurban kesilebilir. Tavuk, kaz, ördek, deve kuşu, ceylan gibi hayvanların kurban
olarak kesilmesi geçerli değildir. Kurbanın geçerliliği açısından bu
hayvanların erkek veya dişi olması arasında fark yoktur. Ancak koyunun
erkeğinin, diğerlerinin ise dişisinin kesilmesi daha faziletli görülmüştür.
Koyun
ve keçi sadece bir kişi için; deve, sığır ve manda ise yedi kişiyi aşmamak
üzere ortaklaşa kurban olarak kesilebilir. Bu hüküm Hanefîler dahil üç mezhebe
göre olup Mâlikî mezhebinde parasına ve etine iştirakle ortak kurban kesimi
câiz görülmez.
27 Ağustos 2017 Pazar
KURBAN NEDİR?
Kurban, sözlükte “yaklaşmak, Allah’a yakınlık sağlamaya vesile olan şey” anlamına
geliyor. Dinî bir terim olarak, “ibadet maksadıyla belirli bir vakitte belirli
şartları taşıyan hayvanı usulünce boğazlamak ya da bu şekilde boğazlanan
hayvan” demektir. Arapça’da bu şekilde kesilen hayvana udhiyye denilir.
KİMLER KURBAN KESER?
Bir kimsenin kurban kesmekle yükümlü
sayılması için bulunması gereken şartlar:
Müslüman olmak
Akıllı ve bulûğa ermiş olmak.
Mukim olmak yani yolcu olmamak.
Belirli bir malî güce sahip bulunmak.
KURBAN KESMENİN DİNÎ HÜKMÜ NEDİR?
Kurban
kesmenin fıkhî açıdan değerlendirilmesi hususunda fakihler arasında görüş
farklılıkları vardır. Dinen aranan şartları taşıyan kimselerin kurban kesmeleri
Hanefî mezhebinde ağırlıklı görüşe ve bazı müctehid imamlara göre vâcip,
fakihlerin çoğunluğuna göre müekked sünnettir. Hanefîler, Kur’an’da Hz.
Peygamber’e hitaben “Rabbin için namaz
kıl, kurban kes” (el- Kevser 108/2) buyrulmasının ümmeti de kapsadığı ve
gereklilik bildirdiği görüşündedir.
KURBAN KESİLECEK HAYVANIN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
Kurban
kesmekle mükellef olan kimsenin bu ibadeti geçerli olarak yerine getirmiş
sayılabilmesi için gerek kurbanlık hayvanla gerekse bu hayvanın kesimiyle
ilgili bazı şartlar vardır. Bunlar kurbanın sıhhat şartlarıdır.
KURBAN NASIL KESİLİR?
Hayvan,
kesim yerine incitilmeden götürülür, kesilecek zaman da kıbleye karşı ve sol
tarafı üzerine yatırılır. Elinden geldiği sürece her mükellefin kurbanını
kendisinin kesmesi menduptur, değilse bir başkasına vekâlet verip kestirir.
Kurbanı kesecek kimsenin müslüman olması tercihe şayandır. Yahudi ve
hıristiyanlara da kesim yaptırılabilir. Çünkü Ehl-i kitabın kestiği yenir.
Çarşamba günü kurbanlık hayvanın taşıması gereken özellikleri paylaşalım inşallah
Çarşamba günü kurbanlık hayvanın taşıması gereken özellikleri paylaşalım inşallah
23 Ağustos 2017 Çarşamba
Şöyle bir düşünelim Bitmeyecek sandığımız ortalama
yedi onluk ömrümüz sona erdi. Yüz yıllarca berzah aleminde ağırlandık ve
nihayet ihtiyar olduğu kadar yorgun da olan “Dünya” nın da sonu geldi. Allah’ın
(Subhanehu Ve Teala) hak vaadi olan
kıyamet gerçekleşti. Mizan, Sırat Köprüsü, sonsuz nimetlerle dolu Cennet,
sonsuz azap için yaratılan Cehennem, Rablerinden gelecek emir ve talimatları
bekleyen memur melekler, un ufak olmuş kemiklerinden dirilen Ademoğulları,
İsrailoğulları, yüz yirmi dört bin peygamber ve ümmetleri, tüm ehl-i kitap,
ahiret gününü yalanlayan münkirler, putperestler, ateşperestler, budistler,
ateistler, deistler, hindular, Firavun, Nemrut, Ebu Leheb, Ebu Cehil ve dünya
sahnesinde rol almış tüm dönem zalimleri, cinler, haklarını aldıktan sonra
toprak olmayı bekleyen hayvanlar ve varlığından bile habersiz olduğumuz tüm
alemler gözlerin dikilip kaldığı hesap günü için hazır. Ve elbette biz de
gençliğimizin, güzelliğimizin, sağlığımızın, afiyetimizin, zamanımızın,
malımızın, ilmimizin saymakla sonunu getiremeyeceğimiz türlü türlü dünya ikram
ve nimetlerinin, tüm an ve amellerimizin zerresiyle hesabını vermek üzere,
hesabı çabuk gören Alemlerin Rabbi’ nin huzurundayız.
20 Ağustos 2017 Pazar
Bizler, malı meşrû yollardan kazanmakla mükellefiz
ve meşrû yerlere sarfetmeye de mecbûruz. Ârif bir tüccâr, dünya ticâretini
devâm ettirirken daha büyük olan âhiret kazancını yâni ticâreten len-tebûr’u ihmâl etmeyecek,
ebedî saâdeti düşünüp ilâhî yoldan ayrılmayacaktır.
14 Ağustos 2017 Pazartesi
Mü’mini
güçlü kılacak her işe ve tedbire sarılmak, bu konuda Allah’tan yardım dilemek,
yılmamak, acz göstermemek Peygamber Efendimiz’in hadisimizde yer alan
tavsiyeleridir.
Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle
buyurdu:
“Kuvvetli mü’min,
(Allah katında) zayıf mü’minden daha hayırlı ve daha sevimlidir. (Bununla
beraber) her ikisinde de hayır vardır. Sen, sana yararlı olan şeyi elde etmeye
çalış. Allah’dan yardım dile ve asla acz gösterme. Başına bir şey gelirse,
“şöyle yapsaydım, böyle olurdu” diye hayıflanıp durma. “Allah’ın takdiri bu, O,
ne dilerse yapar” de. Zira “eğer şöyle yapsaydım” sözü şeytanı memnun edecek
işlerin kapısını açar.” (Müslim, Kader 34. Ayrıca bk. İbni Mâce, Mukaddime 10.)
9 Ağustos 2017 Çarşamba
Kur’an’da insana yönelik sorular var. Kur’an
Rabbin kelamı. Öyleyse sorular, Halık’tan insana yönelen sorular. Neden az
şükredersiniz? Şükretmez misiniz? Akl etmez misiniz? Neden düşünmüyorsunuz?
gibi insanı tefekküre, sorgulamaya ve kendini bulmaya yönlendiren sorular…
İnsan, kendisine herhangi bir varlık
tarafından sorulan sorular karşısında duyarsız kalamaz. Bir çocuk soru sorsa,
anne – baba soru sorsa, öğretmen soru sorsa, devlet soru sorsa… Kimine zorunlu
olarak, kimine gönüllü olarak cevap verir insan. Cevap vermediği zaman, içinde
bir ukde kalır.
1 Ağustos 2017 Salı
SUAL 1:Tenin rengini gösteren kıyafetlerle namaz kılınabilir mi?
Cildin
kırmızılığını veya beyazlığını belli edecek derecede ince olan elbiselerle setr-i
avret emri yerine getirilmiş olmaz. Bu tür kıyafetlerle namaz kılındığı
takdirde, namazın farzı yerine getirilmediği için ibadet kabul olmaz. Hattâ
şunu belirtmekte fayda var ki, ten rengini belli eden ince kıyafetlerin
karanlık ve loş bir odada şeffaflığının fark edilmemesi böyle bir odada namaz
kılınabileceği mânâsına gelmez. Nitekim böyle bir kıyafetle nasıl aydınlık bir
yerde namaz kılınamıyorsa, karanlık olan yerde de namaz kılınamaz. Bilhassa
annelerimiz ve teyzelerimizin kullandığı ince tülbentler, yazmalar ve altını
gösteren beyaz namaz başörtüleri ile namazın setr-i avret emri yerine
getirilmiş olmaz.
17 Temmuz 2017 Pazartesi
Günümüzde
teknolojik tıp aletleri ve büyük yatırımlarla ulaşılan modern tıp bilgileri,
aynı zamanda asırlardır oluşan bir bilgi birikimi ve tecrübenin sonucudur.
Ancak tüm bu olumlu şartların ve teknolojik imkanların bulunmadığı, bundan
yaklaşık 1400 yıl önce Peygamber Efendimiz (sav)'in sağlık konusunda ümmetine
verdiği tavsiyeler ve örnek olduğu uygulamalardan oluşan Tıbb-ı Nebevi, bugün
tıp dünyasına ışık tutmaktadır.
12 Temmuz 2017 Çarşamba
KUL HAKKI: Kul
hakkı insanın can mal namus ve ahiret hayatına yönelik maneviyatı gibi
dokunulmazlıklara yönelik tecavüz ve haksızların ortaya çıkardığı
haklara kul hakkı denir
Kul hakkı çok büyük bir vebaldir bu vebalin
gerek dünya hayatında gerek ahiret hayatında ödenebilecek bir karşılığı yoktur
kul hakkı mal mülk para gibi dünyalık hiçbir karşılıkla ödenmesi söz konusu
değildir kul hakkı Allah’ın katında affı olmayan bir günahtır
8 Temmuz 2017 Cumartesi
Aile kavramının etimolojik manası, üzerinde
duracağımız kavramların önemini ortaya koymaya yetecek bir etki alanına
sahiptir. Aile sürekli ihtiyaç duyan demektir. Ancak burada sadece maddi
anlamda bir muhtaçlık söz konusu değildir. Bu ihtiyaç ailenin üzerine bina
edildiği yüksek değerlere olan ihtiyaçtır.
5 Temmuz 2017 Çarşamba
Ailelerin aile olmakta en çok zorlandığı
dönemlerden birini yaşıyoruz. Her geçen gün yükselen boşanma rakamları bir
yana, herkesin en yakınlarından gördükleri ve duydukları boşanma olayları
aileler ile ilgili bildiğimiz birçok şeyin değiştiğini gösteriyor.
27 Haziran 2017 Salı
“Sizler kıyamet günü isimlerinizle ve
babalarınızın isimleriyle çağrılacaksınız. Öyleyse isimlerinizi güzel
yapın.” (Ebu Davud, Edeb 69) Yeni doğan çocuğa isim koymak, bir şahsa,
sırtında hayatı boyunca taşıyacağı bir anlam etiketi yüklemektir. Bu sebeple
isim koymadan önce, İslâm’ın isim koyma konusundaki tavrını öğrenmek gerekir
21 Haziran 2017 Çarşamba
Kur’ân-ı Kerimde bin aydan daha hayırlı
olarak buyrulan bu gece (Kadir
Sûresi 3)hakkında Peygamber Efendimiz
(s.a.v.): “Kadir gecesini, fazilet ve kudsiyetine inanarak ve sevabını
yalnız Allah’tan bekleyerek ibâdet ve tâatle geçiren kimsenin -kul hakkı hâriç-
geçmiş günâhları bağışlanır.”
20 Haziran 2017 Salı
Hz. Peygamber’e ümmetinin ömrü gösterilmişti.
Rasûlullâh (s.a.v) bunu, önceki ümmetlerin ömrüne nisbetle kısa buldu.
Ümmetinin, önceki insanların uzun ömürlerinde işledikleri amellere
yetişemeyeceğini düşündü.
18 Haziran 2017 Pazar
Cenabıhak
ecdadımız Osmanlıya gani gani Rahmet eylesin bizleri onlara layık torunlar
olmaya muvaffak eylesin bizleri onların şefaatine nail eylesin ve mahrum
eylemesin Rabbim ecdadımız Osmanlıdan ebediyen razı olsun İnşallah duasıyla
başladık yazımıza
17 Haziran 2017 Cumartesi
Çocuğa verilen isim, hem dünyada hem de
ahirette geçerlidir. Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimiz sadece çocukların
değil, yetişkinlerin ismiyle de alâkadar olmuş, kötü bulduğu isimleri
değiştirmiştir.
24 Mayıs 2017 Çarşamba
Değerli Kardeşlerim Ramazanı Şerif dünyalık
maddi kazanç sağlama kapısı ve fırsatı değildir Ahiret hayatımızı için manevi
ticaret mevsimidir
Değerli Kardeşlerim Ramazan ayı içerisinde
yapacağımız tüm ibadetlerimiz ahiret hayatımıza yatırım amacıyla ve rabbimizin
rızası için olmalıdır
Değerli Kardeşlerim Ramazanı Şerif ayı
dünyalık maddi veya manevi kazanç sağlama köşeyi dönme fırsatı imkan’ı ve yolu
asla değildir olamaz
Değerli Kardeşlerim Ramazanı Şerif ayı ahiret
hayatına ahiret kasasına ahiret bankasına yatırım yapma ayıdır zamanıdır ve en
büyük fırsattır
Değerli Kardeşlerim Ramazan ayı geldiğinde
hiç kimse kısa yoldan dünyalık kazanç sağlarım diye beklemesin ummasın ziyana
uğrayanlardan olur
Değerli Kardeşlerim Ramazan dünyalık maddi
kazanç sağlamak için ticaret mevsimi değildir ramazanı ticarete dökenleri
Allah'a havale ediyoruz
Değerli Kardeşlerim Ramazan geldiğinde hiç
kimse 30 gün çalışıp ibadet edip sonrada bu bana ertesi ramazana kadar yeter
diye düşünmesinler yanılır ve ziyana uğrarlar
Değerli Kardeşlerim Ramazan ayını ticaret
ayına dönüştüren dünyalık maddi kazanç sağlamak için uğraşan tüccarlara asla prim
vermeyin fırsat tanımayın
Değerli Kardeşlerim Parayla okunan kuranı
kerim veya hatmi şerifler Allah katında kabul değildir ramazan ayında bunu
yapanlardan uzak durun
Değerli Kardeşlerim Ramazanda hiç bir ibadet
parayla yapılmaz yapılıyorsa onun adı asla ibadet olmaz İbadetlerimize riya ve
para karışmasın / karıştırmayalım
Değerli Kardeşlerim Ramazan ayında mukabele okunan
tek yer camilerdir evlerde okunan veya okutulan kuranın amacı maddi kazanç
sağlamaya yöneliktir
Değerli Kardeşlerim Ramazan ayı kuran ayıdır
kuranı okuyalım anlayalım kavrayalım manasına bakalım hayatımıza doğru bir şekilde
tatbik edelim inşallah
Değerli Kardeşlerim Ramazan ayında ülkemizde
evlerde okunan veya okutulan kuranı kerimlerin tertip edilen mukabele
programlarının maddi kazanç sağlamaya yönelik olduğunu unutmayalım ve dikkatli
olalım inşallah
Değerli Kardeşlerim Ramazan ayı para kazanma
ayı değildir cebimizin dolacağı bir ay değildir kuran ayıdır infak ayıdır
yardım ayıdır ramazan ayı
Değerli Kardeşlerim Ramazan ayı üzerinden
dini suistimal eden maddi kazanç sağlamaya çalışan şarlatanlara asla fırsatlar
vermeyelim inşallah uyanık olalım uyanık davranalım
Değerli Kardeşlerim Ramazanı Şerif ayınızı
şimdiden tebrik ediyorum ülkemiz ve milletimizin huzuruna selametine vesile
olmasını cenabı mevladan niyaz ediyorum
Ramazanı Şerif Ayınız Mübarek Olsun
ARAŞTIRMACI İLAHİYATÇI YAZAR SALİH KEBAPÇI @Salihkebapcii
23 Mayıs 2017 Salı
Değerli
Kardeşlerim Bugün yazımızda zekata tabi olan malların nisap miktarları
mevzumuz da gayri menkullerin ve sanayi ürünlerinin nisap miktarlarını
paylaşacağız inşallah
22 Mayıs 2017 Pazartesi
Geçtiğimiz hafta yazımızda zekata tabii olan
malların nisap miktarları mevzumuz da altın gümüş ve paranın nisap miktarını yazmıştık
bugünde diğer maddelerle devam edeceğiz inşallah
17 Mayıs 2017 Çarşamba
1)Namazda konuşmak
2)Bir şey yemek içmek
3)kendi duyacağı kadar gülmek
4)Birine Selam vermek ve selam almak
5)göğsünü kıbleden çevirmek
16 Mayıs 2017 Salı
Zekata
tabi olan bir malın ve ürünün para altın ve gümüşün zekatının verilebilmesi
için nisap miktarına ulaşması gereklidir kardeşlerim Nisap:Bir malın veya
ürünün ve paranın zekata tabi olmasını belirleyen ölçüdür her malın ve ürünün
nisap miktarı vardır ve farklıdır
15 Mayıs 2017 Pazartesi
Mal kelimesi kişinin elde etmek sahip olmak
ve yararlanmak ile arzu duyduğu eşya anlamına gelmektedir Kuranı kerimde zekata
tabi malların hangileri olduğu hangi şartları taşımaları gerekiyor hangi maldan
ne kadar zekat verilir bilgisi bulunmaz Hangi mallardan ne orada zekat
verilecek ne kadar olarak verileceğini bizlere hazreti peygamber (sav)
efendimiz açıklamıştır kardeşlerim
12 Mayıs 2017 Cuma
Zekat ibadetini ifa eden Müslüman Dünya ve
Ahiret hayatına yönelik faydaları vardır hem dünyasına hem ahiretine fayda
sağlamaktadır
Her şeyden önce Müslümanın Kulluk vazifesini
ifa etmede Allah'ın rızasını kazanmada malını temizlemede ve kul hakkından
kurtuluştur zekat
Zekat aynı zamanda Müslümanın ahiret hayatına
yatırım yapmasıdır azık biriktirmesi ahiret kesesini bir anlamda doldurmasıdır
10 Mayıs 2017 Çarşamba
حم
وَالْكِتَابِ الْمُبِينِ إِنَّا أَنزَلْنَاهُ فِي لَيْلَةٍ مُّبَارَكَةٍ إِنَّا كُنَّا مُنذِرِينَ فِيهَا يُفْرَقُ كُلُّ أَمْرٍ حَكِيمٍ أَمْرًا مِّنْ عِندِنَا إِنَّا كُنَّا مُرْسِلِينَ رَحْمَةً مِّن رَّبِّكَ إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ
Hâ mîm.Vel kitâbil
mubîn İnnâ enzelnâhu fî leyletin mubâreketin innâ kunnâ munzirîn Fihâ
yufreku kullu emrin hakîm Emren min indinâ innâ kunnâ
mursilîn Rahmeten min rabbik innehu huves semîul alîm
(DUHAN SURESİ
1-6.AYETLER)
9 Mayıs 2017 Salı
Kuranı
kerimde namazlarını kılan ve zekatlarını veren müminler Allah'ın peygamberin ve
müminlerin dostu olduğu maide suresinin 55.ayetinde Yüce Allah'ın zekatını
verenlere Merhamet edeceği Araf suresinin 156.ayetinde ve Tevbe suresinin
71.ayeti kerimesinde firdevs cennetine koyacağını Müminun suresinin ilk
ayetlerinde ve en büyük en değerli müfakatı vereceğini ise Nisa suresinin
162.ayetinde rum suresinin 39.ayetinde lokman suresinin 3 ve 4.Ahzab suresinin
35.ayetinde mücadele suresinin 17.ayetinde bildirmektedir
8 Mayıs 2017 Pazartesi
İslamın beş şartından dördüncüsü de zekat
vermektir hicretin ikinci yılında oruçtan önce farz kılınmıştı Zekat dini ölçülere göre zengin olan
Müslümanların seneden seneye malının parasının kırkta birini ihtiyaç sahibi
Müslümanlara vermesidir ve mal ile yapılan bir ibadettir
Zekat kuranı kerimde 32 ayette namazla
birlikte ise 37 ayette geçmektedir zekatın üzerinde bu kadar durulması dinimizin
zekata verdiği önemini yansıtmaktadır
4 Mayıs 2017 Perşembe
Ayet ve hadislerde zekat ibadeti üç kelam
ile ifade edilir zekat sadaka infak olmak üzere kardeşlerim
1)ZEKAT KELİMESİ
"ZKV"
Kökünden türeyen Zekat çok anlamlı bir kelimedir Kuranı kerimde 32 defa
türevleri ise 27 defa zikredilmiştir Tezkiye kelimesi temize çıkarmak ibra
etmek demektir
Zekat Dinen zengin sayılan Müslümanın
kazandığı elde ettiği ürünlerinden bir kısmını kırkta birini ihtiyaç sahibi
olanlara vermesidir Zekat farz olan bir ibadettir mal ile yapılır hicretin
ikinci yılında farz kılınmıştır farz kılınışı oruç ibadetinden evveldir
kardeşlerim
29 Nisan 2017 Cumartesi
1)Oruçlu
olduğunu unutarak yemek içmek unutarak yeyip içerken oruçlu olduğunu hatırlarsa
hemen ağzını yıkar oruca devam eder kardeşlerim
Lakin
oruçlu olduğunu hatırladıktan sonra boğazından aşağıya bir şey geçerse inmiş
olursa orucu bozulur kardeşlerim
27 Nisan 2017 Perşembe
1)CİNSEL MÜNASEBET
2)YEMEK İÇMEK
3)SİGARA İÇMEK
Ramazan ayında niyet ederek oruca başlayan
bir kimse özürsüz olarak bile bile yemesi içmesi cinsel münasebette
bulunmasıyla orucu bozulur
25 Nisan 2017 Salı
Ramazan
ayında oruç tutmak farzdır özürsüz olarak ramazan ayında oruç tutmamak hem
günahtır hem de cezası vardır mazereti olan müstesnadır
ORUÇ TUTMAMAYI MÜBAH KILAN MAZERETLER
1)hastalık
2)yolculuk
3)hamilelik
23 Nisan 2017 Pazar
سُبْحَانَ الَّذِي أَسْرَى بِعَبْدِهِ لَيْلاً مِّنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ إِلَى الْمَسْجِدِ الأَقْصَى الَّذِي بَارَكْنَا حَوْلَهُ لِنُرِيَهُ مِنْ آيَاتِنَا إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ البَصِيرُ
Subhânellezî esrâ bi abdihî leylen minel mescidil
harâmi ilel mescidil aksallezî bâreknâ havlehu li nuriyehu min âyâtinâ, innehu
huves semîul basîr
Kendisine
âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu bir gece Mescid-i Haram’dan
çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir.
Hiç şüphesiz O, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir. (İSRA SURESİ
1.AYETİ)